Adının Fenikelililere kadar uzandığı rivayet edilen Sakız Adası, yaz turizmiyle ön plana çıkan Yunan adalarının aksine, aynı zamanda birçok tarihi özelliği de içinde barındırıyor. 11. yy’dan kalma Nea Moni Manastırı, UNESCO’nun Dünya Mirasları listesinde yer alıyor ve yapılan araştırmalarda, adada yaşamın milattan önce 6000’li yıllara kadar dayandığı söyleniyor.
İklimi nasıldır?
Akdeniz ikliminin egemen olduğu Sakız Adası’nda her mevsim güneşi görmek mümkün ama özellikle mayıs-eylül arası dönemin Sakız Adası’nı ziyaret etmek için en uygun dönem olduğunu söyleyebiliriz.
Vize gerekli midir?
Sakız Adası Yunanistan’a bağlı olduğu için Schengen vizesi gerekiyor ama yeşil pasaporta sahipseniz vize almadan adayı ziyaret edebilirsiniz.
Nasıl gidilir?
Sakız Adası'nda havaalanı bulunuyor ve Yunanistan dışında bazı ülkelerden de uçuş yapılabiliyor. Ama siz Türkiye’den Sakız Adası’na geçiş yapmak istiyorsanız Çeşme sahilinden kalkan feribotları kullanabilirsiniz. Bu feribotlarla yaklaşık 45 dakika içinde Sakız Adası’na ulaşım sağlanıyor. Bazı feribot şirketleri internet üzerinden alınan biletlerde indirim yapıyorlar. Bu yüzden gitmeye karar verdiğinizde öncelikle kısa bir internet araştırması yapmanız cebinize fayda sağlayabilir.
Nerelerde kalınır?
Tarihi mekanlara ve plajlara ulaşımın daha kolay sağlanabilmesi için Kontari Plajı, Bella Vista Plajı, Kampos ya da Karfas civarında konaklamayı tercih edebilirsiniz. Bu civarlarda birçok otel, motel ve pansiyon bulunuyor. Cebinize ve konforunuza uygun bir yeri kolaylıkla seçebilirsiniz.
Nerelere gidilir?
Sakız Adası mayıs-eylül arasında birçok turisti ağırlıyor. Yaz turizmi için oldukça elverişli olan ada; birçok plaja sahip. En önemli plajları olarak Karfas, Komi, Mavra Volia, Elinda, Nagos, Agia Fotia, Daskolopetra sayılabilir.
Sakız Adası’nın gezilecek tarihi yerlerine değinecek olursak öncelikle Kastro Kalesi’ni söylememiz gerekir. Bizanslılar tarafından inşa edilen kalenin, bilinen inşa yılı 9. Yüzyıldır. Sakız Adası Cenovalıların hakimiyetine geçtikten sonra kaleye bir kule eklemişler. Bu nedenle kalede İtalyan mimarisinin de esintilerini görebilirsiniz.

Adanın merkezindeki Nea Moni Manastırı da 1045 yılında Bizanslılar tarafından inşa edilmiş ve manastırın içinde bir de Bizans Müzesi bulunuyor.
Sakız Adası’na gidip de köyleri ziyaret etmeden dönmek olmaz. Sakız Adası’nın yamaçlarına kurulan ve amfi tiyatro şekline sahip olan Anavatos Köyü, Osmanlı egemenliği sürecince de gelişimini sürdürmüş fakat genel yapısıyla Bizans kültürünün izlerini taşıyor.
Ortaçağ’dan günümüze kalan Pyrgi Köyü ise; adanın ziyaret edilmesi gereken önemli bir diğer noktası. Dar sokakları ve evlerin cephelerinde yer alan oymalar ziyaretçiler tarafından çok ilgi çekiyor.
Sakız Adası gece hayatı ile de oldukça ünlü. Çok sayıda bar ve gece kulübüne sahip olan ada, ziyaretçilerinin akşamları da iyi vakit geçirmesini sağlıyor.
Son olarak, ada gezinizde merhaba, iyi günler ya da günaydın demek için ‘kali mera’, teşekkür etmek için ‘efharisto’ kelimelerini kullabilirsiniz.