Seyyid Süleyman, Danyal (A.S.) buyurmuşlardır ki: Üstünde oturmakta olduğu dağın, kendisinin olduğunu sanan; Çok değerli bir kimseden medet umar. Bir rivayete göre, çok kudretli ve adil bir idarecinin himayesi altına girer.

Bir dağın zirvesine eriştiğini gören kimse, itibar sahibi bir devlet başkanına yakın olur. Bu sebeple derecesi artar. Bir dağın yerinden koptuğunu veya parçalandığını görmek; büyük bir devletin son bulmasına ve cemaatinin dağılmasına delalettir.

Şayet rüya sahibi bu sona neden olacak olayların içinde yer almışsa, devletin sonu ve cemaatin parçalanmasına sebep olur.

Dağda kendisini makam sahibi zanneden kimse, devlet başkanının yakın müşaviri olarak çeşitli görevlerde yer alır. Dağdan inen bir kimse ise; makamından olur, gözden düşer. Bir rivayete göre, yüksek dağlardan inmek, girişimde bulunduğunuz işten vazgeçiceğinize delalet eder.

Cabir'ül Mağribî’ye göre, Dağ ve dağ gibi yüksek yerlere çıktığını gören, tüm isteklerini elde eder. dileği kabul olunur. Düşmanına karşı galibiyet sağlar. Bu yerlerden inmek ise, yenilgiye, ihtiyaç ve hayal kırıklığına delalet eder.

Eğer rüya sahibi dağdan veya dağ gibi bir yerden indiğini görmüş ise muradına nail olamaz. Dağdan düşmek; din ve dünya hayatında eksiklik, toplum içinde küçük düşmeye işaret eder.

Dağın titremesi ve yarılması, o yerdde oluşacak zayıflığa delalet eder. Titreyen ve yarılan bir dağın tekrar eski halini alması; şifa bulmaya, devletin eski gücüne kavuşmasına yorumlanır.