|
Yeni Konu Aç Konuyu Cevapla |
LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
04 Ocak 2016, 20:04 | #1 |
Üyelik tarihi: 15 Nisan 2015 Mesajlar: 12,520 Aldığı Beğeni: 0 Beğendikleri: 0 | Çocuğun Karakterinin Oluşmasına Neler Etki Eder Çocuklar kendilerine has kişilik özellikleriyle dünyaya gelirler. Bu nedenle her çocuk değişik özellikler taşır. Aynı ailede büyüyen kardeşler arasında dahi kişilik özellikleri açısından çok büyük farklar olabilmektedir. Hem de tek yumurta ikizi olan kardeşler dahi birbirlerinden değişik özellikler göstermektedirler. Çocuğun karakter oluşumunda tesirli olan belirleyici kriterleri Psikolog Serap Duygulu anlatıyor. Karakter, bir kişilik yapısıdır ve bu yapı genel hatlarıyla daha doğmadan belirlenmiş haldedir. Sahip olunan pek çok özellik gibi kişilik özellikleri de genler yoluyla belirlenir. Bunun üzerine ilk küçüklük evrelerinde başka bir takım özellikler ilave edir ve ferdin karakterinin ehemmiyetli bir bölümü erken çocukluk dönemi olan 6-7 yaşları civarında bitirmiş olur. Son senelerde bilhassa eğitim mananında çok kullanılan “7 çok geç” sloganı bu açıdan çok ehemmiyetlidir ve çok doğru bir manada kullanılmaktadır. Harbiden de ferdin hem kişilik hem de bilişsel özelliklerinin % 80’i 7 yaşından önce bitirmiş olmaktadır. Dolayısıyla bir çocuğa kazandırılacak ne varsa erken çocukluk olarak tanımlanan 0-6 yaşlar arasında değerlendirilmelidir. Karakter oluşumunda etkenler Genlerimiz yoluyla belirlenmiş olan karakterlerimiz en geç 6-7 yaşına kadar büyük bir oranda şekillendikten sonra geri kalan ne varsa ailemiz ve etrafımızdan gördüklerimizle, öğrendiklerimizle oluşuyor. Özellikle okul öncesi dönemde en tesirli etmen önce aile, sonra okul olarak öne çıkıyor. Bu dönemler çocuklarda taklit eğiliminin dikkat çektiği dönemlerdir. Çocuk ilerde kendisiyle özdeşleştireceği pek çok davranış biçimini bu yaşlarda, başkalarını taklit ederek öğreniyor. Çocuk kendi davranışlarını ve bu davranışlara karşılık gelen reaksiyonları değerlendirerek, kişilik oluşumunda ehemmiyetli adımlar atmaya başlıyor. Toplum içinde kim olduğunu, ondan kim olmasının beklendiğini, hangi davranışlarının kabul görüp hangilerinin reddedildiğini belirlemeye çalışıyor. Bu mertebeler esnasında kendi toplumsal kabul değerleri ve beğenileri oluşuyor. Bütün bu mertebeler aslında zincirleme olarak birbirini hem etkiliyor, hem de tetikliyor. Bir davranış bir diğerini getiriyor. Burada ailenin ve çocuğun içinde yaşadığı toplumun tesiri çok büyük. Çocuğun kişiliğinde direk ehemmiyetli bir hisse sahibi oluyorlar. Dolayısıyla sağlam karakterli bir çocuk istiyorsak sağlam temelleri olan toplumlar ve aileler olmak zorundayız. Karakter oluşumunda ailenin ehemmiyeti Çocuğun her türlü gelişimde en temel faktör ailedir. Özellikle aileleri gözlemlediğimizde tipik bir takım ortak tutumlar görüyoruz: * Aşırı savunucu aile tipi: Anne babanın aşırı savunucu ve kollayıcı olduğu bir aile içinde başkalarına bağımlı ve kendine güvensiz çocuklar yetişmektedir. * Aşırı tolerans ve önem verme: Her tür doğru veyahut yanlış davranışında kayıtsız koşulsuz toleransla yanıt alan bir çocuk egoist olacak ve herkesin her ortamda dikkatini çekmeye, bütün alakayı üzerinde toplamaya çalışacaktır. * Reddetme: Bazen bir çocuk ailesi tarafından kimi sebeplerle reddedilir. Fiziksel ve psikolojik olarak ihtiyaçları ya karşılanmaz ve görmezden gelinir ya da hasmane davranışlar sergilenebilir. Gelecekte her şeye ve herkese karşı düşmanca davranacak çocuklar bu tip ailelerde yetişmektedir. * Baskı altına alma: Çocuğun her yaptığı, her söylediği daimi tenkit edilerek çocuk uyarılır ve dışlanır. Böyle bir ailenin çocuğu isyankar bir yapıda ve alçak kompleksine sahip olarak yetişecektir. * Çocuğun her dediğini kabul etme: Çocuğun salt egemenliğinin olduğu böyle bir aile yapısında yetişen çocuklar giderek etraflarındaki diğer insanlar üzerinde de üstünlük kurmaya çalışırlar. * Çocuklar arasında kıyas veyahut ayrım yapma: Ne yazık ki bir takım aileler çocuklar arasında seçenek yapmakta veyahut birbirleriyle mukayese etmektedirler. Bu tip bir davranış çocukta yetersizlik ve alçak duygularına sebep olmaktadır. * Tolerans ve kabul etme: Her şeyde olduğu gibi burada da mübalağaya kaçmayan bir hoşgörü ve çocuğu kabul etme, onu bütün özellikleriyle kabul etmek mananına gelir. Yanlışlar elbette yeniden olabilir fakat ailenin meblağlı ve anlayışlı tavırlar içinde olması doğru istikameti belirlemede çok ehemmiyetlidir. Kendine güvenen, yapıcı, pozitif, sosyal ilişkileri meselesiz çocuklar bu tip ailelerde yetişirler. Bu açılardan bakıldığında çocukların karakterlerinin oluşumunda temel belirleyicinin aile olduğu daha net olarak görülmektedir. Karakter oluşumunda okulun ehemmiyeti Okul, aileden sonra en ehemmiyetli eğitim yuvasıdır ve bir çocuk için sosyal etrafa açılan ilk kapıdır. Dolayısıyla da çocuğun kişiliğini biçimlendiren ehemmiyetli bir sosyal müessesedir. Burada da çocuk; işbirliğini, kaideleri ve kaidelere uymayı, paylaşmayı, üretmeyi, hem bir fert olmayı, hem de bir fert olarak topluma ait olmayı öğrenerek, bütün bunları kişiliğinde harmanlama mahareti geliştirecek ve kendi olmaya çalışacaktır. Son zamanlarda eğitimin en ehemmiyetli emeli, ferdi yetişkin rollerine hazırlamak ve kendisini yönetebilme maharetlerini geliştirmesine yardımcı olmaktır. Bu da ancak çocuğa bağımsız düşünme maharetini kazandırmaktan geçer. Okul dönemi, çocuklar açısından bu arada bir gruplaşma çağıdır. Çocuk bazı gruplara katılarak hem onların davranışlarını ve düşüncelerini benimser veyahut reddeder hem de kendi düşünce ve davranışlarını onların kabulüne sunar. Toplumsal onay almaya çalışır. Burada kabul gören her davranış çocuğun kişilik özelliği olarak ve davranışları olarak netleşecektir. Okul dönemleri çocuk için arkadaşlık, paylaşmak, kimlik arayışları gibi pek çok farklı alanda olgunlaşmasını da sağlayan bir eğitim müessesesi olduğundan ehemmiyetli bir tesire sahiptir. |
Alıntı Hızlı Cevap |
Yeni Konu Aç Konuyu Cevapla |
Bookmarks |
|
Forum | Günün Sözü |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. |