Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Yazıcı, Göz Kliniği Ameliyathanesi'nin girişinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 40 yaşındaki hastası Fahriye Oruç'un, yaklaşık 8 yıldır gözleriyle ilgili problem yaşadığını söyledi.



Hastanın 2004'te bir ilaca karşı alerjik reaksiyon sonucunda ''Stevens Johnson Sendromu'' hastalığına yakalandığını ifade eden Yazıcı, bu rahatsızlık yüzünden 8 kez göz yüzeyi ameliyatı geçiren Oruç'un bir gözünün görme yeteneğinin kaybolduğunu anlattı.



Diğer gözdeki görme yeteneğinin azaldığını vurgulayan Yazıcı, şöyle konuştu:



''Bu sendrom, ilaç alerjisinin sık görülen sorunlardan birisi. Göz için sonuçları kötü ve ağır olan hastalık. Önemli kısmında gözlerde ciddi kayıplar görülebiliyor, bazen iki gözün görme kabiliyeti kaybolabiliyor. Temel neden, gözün yüzeyini ıslak tutan bezlerin işlevini yitirmesi. Kuru hale geldiğinde göz yüzeyi buna tahammül edemiyor. Gözümüzün sürekli ıslak kalması gerekiyor. Aksi halde göz kapağı rahat hareket edemez. Gözlerin kuruluğa tahammülü yok. Bu hastanın gözyaşı akımı durmuştu. Ameliyatlara rağmen bir çözüm bulunamamıştı.''



Yazıcı, gelinen son noktada hastaya dünya literatüründe yeni olan bir tedaviyi önerdiklerini belirterek, ''Hasta kabul etti. Tükürük salgısını üreten bezlerden bir parça alınıp göz çevresine nakledildi. Böylece gözün tekrar ıslak kalması ve ıslanması mümkün oldu,'' dedi.



Brezilya ve İngiltere'den sonra Türkiye'de...



Sonucun etkileyici olduğunu anlatan Yazıcı, daha önce Brezilya ve İngiltere'de yapılan bu ameliyatın Türkiye'de ilk kez kendi ekibi tarafından gerçekleştirildiğini bildirdi.



Bir hafta sonra hastayı gördüğünde gözlerindeki ıslanmanın etkileyici olduğunu dile getiren Yazıcı, şunları kaydetti:



''Hasta, göz kuruluğundan kurtulmuştu. Ters dönen kirpikleri düzelmişti. Suni gözyaşını kullanmaya devam etmediğini söyledi. Islanma yeterli düzeydeydi. Temel ihtiyacını karşıladıktan sonra tek gözünün, daha iyi görmesi için ameliyatlar yapabiliriz. Hastanın kendini idare etmesini sağlayacak şekilde görmesini sağlamayı hedefliyoruz. Bu ameliyat etkileyici çözüm olabilir. Bu konuda yurt dışında sınırlı sayıda ameliyat var. Anlatımlarına göre hastaların görmelerinde göz ıslandıktan sonra artış olmuş. Genellikle çaresiz kaldığımız durumdu. Bu tür rahatsızlıklarda, hastalara suni gözyaşı damlası vermekten ve sık damlatmalarını söylemekten başka çaremiz yoktu. Bu ameliyat, etkileyici ve başarılı bir tedavi seçeneği gibi görünüyor.''





Ameliyatın yaklaşık 2,5 saat sürdüğünü anlatan Yazıcı, ''Ağızdaki tükürük üretimi çok fazla. Biz bezlerin bir bölümünü naklediyoruz. Ağızda salgı eksikliği gibi sorun gelişmiyor,'' dedi.



Yazıcı, ağır göz kuruluğu ve görme kaybı olan tüm hastalar için yeni bir umut ışığı doğduğunu belirterek, ''Hastaya bu ameliyat başlangıçta yapılabilseydi, bugün ağır bir görme problemi de olmazdı. Kireç yanığı, Stevens Johnson Sendromu ve benzeri nedenlerle şiddetli göz kuruluğu gelişen ve bu yüzden görme yetilerini yitiren hastalar, öncelikle kuru göz sorunu için tedavi edilirse, sonraki kornea ameliyatlarının başarı şansı daha da artacaktır,'' diye konuştu.