Rakı milli kültürümüz içinde var olan alkollü içeceklerimizden bir tanesidir. Boğması, yaş üzümü, kuru üzümü ve mastika adı verilen sakızlı türleri olan rakı yüzyıllardır bu topraklarda içilmektedir. Peki adını bilsek de tadına pek alışık olmadığımız sakızlı rakı nasıl içilir?
Sakızlı rakının içimi aslında normal rakıdan (tadını bildiğimiz ve aşina olduğumuz anasonlu rakı) pekte farklı değildir. Bilindiği gibi diğer birçok içkiye nazaran rakı belli bir adap içerisinde tüketilen bir üründür. Buna göre şunları söyleyebiliriz;

• Rakı öncesinde zeytinyağlı bir yemek tüketmek adettir. Abartılmadan, atıştırma şeklinde tüketilir. Sebebi midede zeytinyağının üste çıkarak rakının geniz yoluna girmesini ve sizi rahatsız etmesini engellemektir.
• Masada en küçük yaşta olan ve edep usul bilen kişi sakilik yapar. Bu kişi misafir dahi olsa görev onundur.
• Rakı içerken temel kural paylaşmaktır. Her bardağa eşit miktarda rakı ve su konulur. Rakı şişesinde kalan son bölüm rakı da yine aynı şekilde eşit olarak paylaştırılır.
• Bardağı doldururken belirli bir sıra izlenir. Rakı bardak çevrilerek ilk konulan unsurdur. Bardağın çevrilme nedeni rakı kokusunun yayılmasını sağlamaktır. Ardından bardağa rakının üçte biri kadar su konulur.
• Rakı bardağına kesinlikle buz atılmaz. Bunun yerine suyun soğuk olması sağlanır ve soğukluk su ile sağlanır. Buz rakının tadını bozar.
• Rakı sofrasında ilk kadehler sadece tokuşturulur. Daha sonraki kadehler sadece kaldırılır.
• Rakı sofrasında kadeh tokuşturmayı en yaşlı olan kişi başlatır. Genç olanlar, yaşlı olan bardağını kaldırana kadar kadehlere el sürmez.
• Rakı sofrasında başkaca içki bulunmaz.
• Rakı sofrasında meze şarttır. Mezesiz rakı içilmez. Ayak üstü tüketilebilecek bir içki değildir ve sofranın kurulması zahmet ister.
• Rakı bardağı asla boş durmaz. Masadan kalkacak olunsa dahi dibinde bir miktar rakı bırakılır.