İnsanlar yaşamak için yer, ama derler ki bir Türkler bir de İtalyanlar yemek için yaşar!
Türk Mutfağı, yüzyıllar boyu birçok coğrafya ve kültürün etkisiyle pişerek günümüze en büyük lezzetleri getiren büyük bir sofradır. Her bölgesinde farklı tatlar, tarifler, malzemeler öne çıksa da temelinde benzersiz lezzette olmalarında yatan binlerce yemek çeşidi barındırır.
Türk Mutfağının şekillenmesinde Orta Asya Türkleri, Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu'nun etkileri; Balkanlar, Orta Doğu ve Arap kültürleriyle etkileşimleri önemli bir yere sahiptir.
Orta Asya'da yaşayan göçebe Türklerin mutfak kültürü ile ilgili fazla bir bilgi olmamasına rağmen koyun, geyik, tavşan, at eti; buğday ve buğday ürünlerinden hamur işleri; yoğurt ve ayran gibi mayalanmış süt ürünleri tükettikleri biliniyor.
Daha sonra değişen coğrafya Mezopotamya'nın farklı et kültürü ve tahıllarını, Akdeniz'in kendine özgü bitkilerinin dünyasını ve denizlerin sonsuz kaynaklarını Türk mutfak kültürüne eklemiştir. Bu etkileşim ve gelişimin sonucunda ortaya çıkan mutfağın belli başlı özelliklerini sıralarsak; temelinde tarımın ve hayvancılığın yattığını söyleyebiliriz. Bölgeden bölgeye değişiklikler gösterse de Türk insanına ekmeksiz ve etsiz bir öğünün var olabileceği düşüncesi bile acı verir. Ege ve Akdeniz kıyıları, zeytin ve zeytinyağını temel besin öğesi kabul eder; baharatlar, taze sebzeler ve deniz ürünleri en önemli mutfak malzemeleridir. İç ve Doğu Anadolu'da bakliyat, kırmızı et ve tereyağı daha yoğun olarak kullanılır. Kültürünün her parçası gibi mutfağı da kendine has olan Karadeniz'de ise hamsi başta olmak üzere balıklar, mısır, karalahana en çok tüketilen yiyeceklerdir.
Özel günlerde tüm marifetlerin sergilendiği ve daha fazla zaman ve emek harcanarak özenilen yiyecekler hazırlanması Türk Mutfak kültürünün önemli özelliklerinden biridir. Bayramlar, düğünler, davetler, kutlamalar, ölümler, anma törenlerinde hazırlanan belirli yemekler, genele yayılan adetler mevcuttur.
Genellikle Türk Mutfağının temel taşı çorbanın yanında; pekmez, yoğurt gibi yalnızca bu kültüre özgü yiyeceklerle de dünyaya yayılmıştır.
İlk kez 1844 yılında Melceü’t Tabbahin (Aşçıların Sığınağı) adıyla basılan Türkçe yemek kitabı, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane hocalarından Mehmet Kamil tarafından yazılmıştır. Bu kitap, adeta Türk Mutfağı'nı sınıflayan 12 bölümde incelenmiştir:

1. Çorbalar
2. Kebaplar
3. Yahniler
4. Tavalar
5. Börekler
6. Hamur işi tatlılar
7. Sütlü tatlılar
8. Bastılar
9. Zeytinyağlı ve sağyağlı dolmalar
10. Pilavlar
11. Hoşaflar
12. Kahveden önce yenecek tatlılar ve içecekler

Bu zengin mutfağa sahip olmanın ayrıcalığını, her gün tadına vararak yaşayın! Afiyet olsun.