Duygularımızı kontrol edebilir miyiz? İnsanlar duygu ve düşüncelerini kontrol altına alabilir mi? Eğer bu başarılabilirse tüm dünya cennete dönüşür.

İnsanların kalbi ve zihni insanın tüm hayatını yönlendiren iki büyük efendi gibidirler. Duyguların kaynağı kalp iken düşüncelerin kaynağı zihindir. Kalp ile zihin sürekli olarak çatışma halindedir. Kalbin asiliği, hesapsızlığı karşısında zihnin kalın engelleri ve kalkanları vardır. Kalpten gelen bir duygu zihnin kalın duvarlarına çarpa çarpa ve onun tezgahından geçe geçe dışarıya çok cılız ve güçsüz olarak çıkar. En azından erkeklerde durum böyledir. Kadınlarda ise durum biraz daha farklıdır. Onlar duygularını çoğu zaman zihne uğratmadan dışarı yansıtırlar. Çok daha canlı ve güçlü hatta çok daha etkileyici olarak.


Erkekler için duygu kontrolü üzerinde çalışılması gereken ve başarılabilecek bir şeydir. Kadınlar için ise bu iş çok daha zordur. Duygularımızı zihnin filtrelerinden geçirmek ve zihnin fabrikalarında işlemek onları güçsüzleştirir. Fakat sosyal yaşamda bunu yapmak mecburiyettir. Her insan her kalbine eseni yaparsa ne olur? Ortalık cehenneme döner. Kurallar bu nedenle var.

Yani mantığa mı yoksa duygulara mı öncelik vereceğiz? Bana öyle geliyor ki bunu dengelemek en iyi yoldur. Tamamen duygusuz olan bir insan kaba tabirle bir makine haline gelir. Öte yandan tamamen duygularıyla hareket eden bir insan da hiçbir toplumda kabul görmez. O nedenle duygu-mantık; kalp-zihin arasında dengeyi sağlamak gerekir.