Geçmiş yıllarda, glokom tedavisinde önce cerrahi yönteme başvurmak gerekip gerekmediği sorulurdu. Bunun nedeni ise damla tedavisinin yeterli olmamasıydı. Ancak günümüzde damla tedavileri oldukça gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Dolayısıyla artık bu soru fazla sorulmaz olmuştur. Hastalar önce damla ile tedavi edilmektedir.

Damla tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda lazer tedavisine başvurulmaktadır. Ya da yine lazer gibi göz tansiyonunu düşüren pnömo trabeküloplasti uygulanır. Bu uygulamada göze 1 dakika boyunca hava çekilir. Bu yöntem de göz tansiyonunu bir miktar düşürebilir.

Bunlar agresif teknikler değildir. Fakat bütün bunlarla bir sonuç alınamıyorsa, hastanın göz tansiyonu hala yüksekse, görme sinirinde çökmeler artıyorsa, görme alanındaki bozulmalar devam ediyorsa, bu koşullarda operasyon düşünülebilir.

Lazerin ya da hava vakumu yapmanın hiçbir riski yoktur. Glokom operasyonu ise risklidir. Göz içi kanamalarına, gözün tansiyonunun aşırı düşmesine ya da yükselmesine yol açabilir. Bu nedenle damla tedavisi daha çok tercih edilir. Ancak başka çare kalmadığı zaman operasyona başvurulabilir.