Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Ağustos 2015, 18:29   #1
buse
Avatar Yok
Üyelik tarihi: 15 Nisan 2015
Mesajlar: 12,520
Aldığı Beğeni: 0
Beğendikleri: 0
Standart Vitiligo nedir? Nasıl oluşur?



Vitiligo bir cilt hastalığıdır ve pigment kaybından dolayı vücutta oluşan beyaz bölgeler meydana gelmektedir. Vücudun herhangi bir yeri etkilenebileceği gibi vücudun genellikle ön ve arka tarafında oluşmaktadır. En çok etkilenen bölgeler yüz dudaklar eller ayaklar ve genitaldir.



Vitiligo Kimlerde Oluşur?
Her 100 kişiden 1 ya da 2 kişide görülmektedir. Hastalığın görüldüğü kişilerin yarısı 20 yaş öncesinden etkilerini görüyor. Yaklaşık yüzde 5'inde ailede aynı hastalık meydana geliyor. Bazen bağışıklık sisteminin kendi pigmentlerine karşı antikor oluşturmasından kaynaklandığı da görülür. Genel olarak Vitiligo hastaları genel anlamda sağlıklıdır ancak bazen Tiroid hastalığı gibi otoimmune hastalığı sonucunda Vitiligo oluşabiliyor.Cilt Rengi Nasıl Meydana Geliyor Cilt saç ve göz rengini oluşturan pigmentler melanindir. Melaninler melanosit hücreleri tarafından üretilmektedir. Bu hücreler ölürse ya da melanin üretemezse cilt rengi açılır ya da tamamen beyaz olmaktadır.

Vitiligo Nasıl Gelişim Göstermektedir?
Tipik Vitiligo ciltte süt beyaz bölgeler olarak meydana gelir. Vücudun değişik bölgelerindeki pigment kaybı değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla Vitiligonun görüldüğü her bölgede renk farklıdır. Vitiligo hızlı pigment kaybı ile başlar ve nedeni belli olmayan bir şekilde durana kadar devam eder. Bundan sonra bir değişim göstermeyebilir ve sonsuza kadar öyle durabilir. Pigmenterin kendiliğinden geri geldiği çok az rastlanılan bir durum şeklidir. Bazı hastalar tüm pigmentleri kaybettiğinden ciltte renk farkı kalmayabilir ve bu nedenle artık Vitiligo olmadıklarını hissedebilirler. Tüm cilt aynı renkte olmasına rağmen bu hastalarda hala Vitiligo devam eder. Hastalığın şiddet derecesi her insana göre değişiklik gösterir. Açık tenli insanlar vitiligo olan bölgeler arasındaki renk farkından bronzlaşmış cilde sahip olanlarsa hastalığı yazın fark ederler. Genel olarak koyu renkli tenler yılın herhangi bir zamanında hastalığı anlayabilir.

Şiddetli vitiligo vakalarında vücudun her yerinde pigment kaybı meydana gelebilir. Ama ne kadar pigment kaybı olacağını tahmin etmenin bir çözümü bulunmamaktadır. Vitiligo Tedavisi Bir kere Vitiligo hastasının güneşten uzak durması gerekmektedir. Diğer tedavi yöntemleri pigment oluşturma çabaları içerisindedir. Kortikosteroid Bu kremler vitiligo görünen bölgelerin bazı küçük yerlerinde pigmentleri tekrar oluşturabilir. Diğer tedavi yöntemleri ile ortak kullanımda bulunabilir. Bu kremler cildi inceltebilir ya da çatlama oluşturabilir. Dermatologist tarafından kontrol altında kullanılmalıdır.

PUVA Psoralen ilacının kullanıldığı bu tedavi yönteminde cilt ışığa karşı hassaslaşmaktadır. Arkasından hastanın cildi özel ultraviyole ışığı olan UVA'ye ışığı verilir. Eğer hastalık sadece birkaç küçük bölgede görülüyorsa ilaç UVA tedavisinden hemen önce uygulanabilir. Ancak genellikle psoralen hap şeklinde uygulanır. PUVA tedavisinin yüz sırt üst kol ve üst bacakta başarı oranı yüzde 50 ila yüzde 70 oranındadır. Eller ve ayaklarda başarı oranı çok düşük miktardadır. Bir yıl boyunca her iki haftada bir uygulanması şarttır. PUVA yan etkileri güneş yanığı görüntüsü ve cilt kanseri şansını arttırma olarak söylenilebilir. Psoralen ilacının alınmasıyla birlikte UVA koruyucu gözlükler o günün akşamına kadar kullanılmalıdır çünkü ilaç gözleri ışığa karşı hassas olmuştur. PUVA tedavisi 12 yaş altındakilere emziren annelere hamile hanımlara kullanılmaz.

Vitiligo için daha etkili tedavi yöntemleri çalışmaları sürmektedir. VASKÜLİTLER Vücudun herhangi bir yerinde ve zarar verdiği organa bağlı olarak vaskülit tedavisi değişiklik göstermektedir. Eğer bir alerjik reaksiyon sonucunda oluşmuşsa belki kendiliğinden gider ancak hastalık ciğerler beyin veya böbrekler gibi hayati organları etkiliyorsa etkili ve zamanında bir tedavi olması gerekir. Tedavi seçenekleri arasında steroid ve kemoterapik ilaçlar bulunur ancak bunların dozları kanser hastalarına verilenden çok daha az dozda olmalıdır. Burada amaç damarlara zarar veren anormal bağışıklık sistemi hareketlerinin olmasıdır.

Dr. Yaprak Konakçı
  Alıntı Hızlı Cevap