Ama yolculuğun üzerinizde bırakacağı jet-lag etkisini yaşamak istemiyorsanız gideceğiniz yerin turistik özelliklerinin yanı sıra bulunduğunuz ülkeden daha batıda olmasına dikkat edin!

Neden mi? Bu sorunun yanıtını Hisar Intercontinental Hospital Nöroloji Bölümü Uzmanı Dr. Gülümser Kızıltaş Tokmak’tan öğrendik…

Jet-Lag’ın kişinin uyku uyanıklık döngüsünün, saat dilimi değişikliği sonucunda bozulması olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Gülümser Kızıltaş Tokmak; ‘En az iki saat diliminin geçildiği uçak yolculuğundan sonra semptomlar başlar; gece uykusuzluğu, gündüz aşırı uykululuk hali vardır. Seyahatten sonraki 1-2 gün içerisinde gün içi fonksiyonlarda azalma, genel halsizlik veya sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar görülür. Semptomların ağırlığı ve süresi genellikle yolculuk yapılan saat diliminin sayısı ve yolculuğun yönü ile orantılıdır. Doğuya yapılan yolculuklarda uyum; batıya doğru yapılan yolculuğa göre daha zordur. Kişinin uyku ritminin, bölgesel zamana uyumunun saat dilimi başına 1 gün sürdüğü tahmin edilmektedir. Seyahat 6 saat diliminden fazla olursa kişinin uyku ritmi yolculuğun ters istikametine kayabilir. Bu da semptomların süresinin uzamasına ve jet-lag semptomlarının ağırlaşmasına yol açar. Işığa uygunsuz zamanlarda maruziyet, kişinin uyku ritmini ters yöne kaydırarak uyum süresini uzatır. 6 saatlik uçuşlardan önce ve sonra mutlaka uzman desteği alınmalıdır. Jet-lag semptomları devam ettiğinde artmış hayal kırıklığı, negatif beklentiler ve kötü uyku hijyeni kişilerde psikofizyolojik insomnia gelişimine yatkınlık oluşturabilir.’ açıklamasında bulundu.