Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Mayıs 2016, 22:29   #1
buse
Avatar Yok
Üyelik tarihi: 15 Nisan 2015
Mesajlar: 12,520
Aldığı Beğeni: 0
Beğendikleri: 0
Standart Kadının Yolculuğunda Mahrem Şartı

Kadının Yolculuğunda Mahrem Şartı


Hanefi mezhebinde ve Hanbelî mezhebinde amel edilen görüşe göre kadının hac yolculuğuna çıkabilmesi için kendisine refakat edecek mahreminin bulunması şarttır. İlim adamlarından bir gurubun görüşü de bu doğrultudadır. Kadının hac yolculuğunda yanında mahreminin bulunmasını şart koşan âlimler, mahremi ‘istitaât/güç yetirebilme’ kapsamında değerlendirmişlerdir.

Mahremden kasıt, kadının eşi veya nikâhı ebediyen kendisine haram olan kişilerdir. Buna göre diğer şartları taşımasına rağmen hacca beraberinde gidebilecek mahremi olmayan kadın, hac yolculuğuna gücü yetmeyenler kapsamında değerlendirilmiş olmaktadır.

Kadının hacca gidebilmesi için yanında eşi veya mahreminin bulunmasını şart koşan âlimler, seferîlikle ilgili olarak bir kadının beraberinde mahremi bulunmadan sefer mesafesi yolculuk yapmasını yasaklayan hadisleri esas almışlardır. Bu hadislerden bazıları şunlardır:

Ebû Hüreyre (ra)dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (as) şöyle buyurmuştur:

“Allah’a ve âhiret gününe inanmış bir kadının, yanında mahremi olmadan bir gün bir gecelik yolculuğa çıkması helâl olmaz. ”


İbni Abbas(ra)dan rivayet edildiğine göre Resûlullah Resûlullah (as): “Bir erkek, yanında mahremi olmayan kadınla yalnız kalmasın; hiçbir kadın da yanında mahremi bulunmaksızın (tek başına) yolculuğa çıkmasın” buyurdu. Bunun üzerine bir sahâbî: “Ey Allah’ın Resulü! Karım hac için yola çıkmak üzere, ben de falanca savaşa katılmak için yazıldım” dedi. Bunun üzerine Resûlullah (as): “Git, karınla birlikte haccet!” buyurdu.

Ebu Salih’in Ebu Said’den rivayetine göre de Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Bir kadın, üç günlük veya daha fazla bir yolculuğa ancak bir mahremi ile çıkabilir.”


Nafi de İbn Ömer (ra) dan Rasulullah (sav) in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

‘Allah’a ve Ahiret gününe iman etmiş bir kadının, yanında mahremi olmadan üç gün veya daha fazla sürecek bir yolculuğa çıkması helal olmaz.’


Bu âlimlere göre üç gün üç gece süren bir mesafede ikamet eden bir kadının, hacca gidebilmesi için yanında eşinin veya bir mahreminin bulunması gerekir. Bu süreden az olan bir mesafede ikamet eden bir kadına haccın farz olması için yanında eşi veya mahreminin bulunması şart değildir.

Bazı âlimler ise, güvenlik açısından bir tehlike olmadığı sürece kadının hac yolculuğunun caiz olabilmesi için beraberinde mahreminin bulunmasını şart görmemektedirler. İmamı Ahmet’ten de farz olan hacda mahremin şart olmadığına dair bir rivayet vardır.


Bu görüş, İbn Sirin, İmamı Malik, Evzai, ve Şafii’nin görüşüdür.

Bu çerçevede Şâfiî ve Malikî mezheplerine göre kadına haccın farz olabilmesi için, yanında eşinin ya da bir mahreminin bulunması şart görülmemektedir. Kadın güvenilir bir gurup kadınla birlikte hacca gidebilir. Hatta İbn Sirin’in: ‘Müslümanlardan bir adam ile birlikte hac yoluculuğuna çıkabilir. Bunda bir beis yoktur’ dediği aktarılmaktadır.

İmamı Malik, kadınlardan bir topluluk ile beraber, Şafii, güvenilir hür bir kadın ile Evzai, adil bir topluluk ile çıkabileceğini söylemiştir.

Kadının, yanında mahremi olmadan hacca gidebileceği görüşünde olan âlimler, Ömer b. Hattab (ra) ın, son haccında Hz. Peygamberin hanımlarının hac yapmasına izin vermesini ve yanlarında Osman b. Affan ve Abdurrahman b. Avf (ra) ı göndermesini delil göstermektedirler. Buna göre, Hz. Ömer, Hz. Osman, Abdurrahman b. Avf ve Hz. Peygamberin hanımları(ra), bu hususta ittifak etmiş demektir. Diğer sahabiler de buna karşı çıkmamışlardır.

Bu hususta başka deliller de ortaya konmuştur. Bunlardan biri de Şeyhayn’ın Adi b. Hatim’den merfu olarak rivayet ettiği şu hadistir:

"Çok yakın bir gelecekte bir kadın tek başına beraberinde kimse olmadan Hîre'den çıkacak (hiçbir zarar görmeksizin) gidip Ka’be'yi tavaf edecektir"


Bu hadis yalnızca bu olayın vuku bulacağını değil, aynı zamanda bunun caiz olduğunu da gösterir. Çünkü bu hadis böyle bir durumu övme ve İslam’ın şiarının yükseleceğini açıklama bağlamında söylenmiştir. Dolayısıyla cevaz göstergesi olarak alınmaktadır.

Zamanımızda tercih edilen görüş genellikle bu doğrultudaki yaklaşımlardır.

Bu konuda Yusuf Karadavi özetle şöyle söylemektedir: Bu hususta İslam Dininde öteden beri süregelen asıl, kadının yanında mahremi olmadan yolculuğa çıkmamasıdır. Bu hüküm, bazılarının zannettiği gibi, kadına karşı bir su-i zan değil, kadının itibarını korumaya yönelik ihtiyati bir hükümdür. Fakat hac yolculuğunda kendisine refakat edecek mahrem bulamaz, bunun yerine yanlarında gidebileceği emin erkekler veya güvenilir kadınlar bulur veya yol güvenli olursa, yolculuğuna bir engel yoktur. Özellikle de zamanımızda yolculuk, geçmiş dönemlerdeki gibi tehlikelerle dolu değildir. Gemiler, uçaklar, otobüsler gibi toplu taşım araçları vasıtasıyla yapılmaktadır.


Kadının yanında mahremi olmadan sefere çıkmasının haram olduğunu gösteren rivayetlerin bir kısmında belli bir süre konmamıştır. Bazılarında ise değişik süreler vardır: Bir günlük yol, üç günden fazla yolculuk, iki günlük yol, üç mil, bir berid(konak), üç gün vb

Diğer taraftan kadının yolculuğuna ilişkin bir kısmı zaruret kapsamında değişik hükümler de verilmiştir. Kadının Dâru’l-harpten hicret ederken, borcunu ödemek için, vediayı geri vermek üzere, nüşûzdan vazgeçmek için tek başına yolculuk yapabileceği, genellikle ortak olarak dile getirilen görüşlerdendir. Bazı âlimler ise, yaşlı kadının mahremsiz olarak sefere çıkmasının caiz olduğunu, çoğunluk ise genç hanımların ancak mahremi ile çıkabileceğini söylemişlerdir.

Kadının yanında mahremi olmadan yolculuğa çıkmasına ilişkin hadislerin bir bütün olarak ele alınması durumunda bunların büyük ölçüde kadının güvenliğine yönelik olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Fakihlerin bu husustaki içtihatları da aynı hedefe yöneliktir.Bu durumda söylenebilecek olan şey şudur: Özellikle genç hanımların, yolculuğa çıkarken yanlarında mümkün mertebe mahremlerinin bulunmasına dikkat etmeleri kendi güvenlikleri açısından önem taşımaktadır. Fakihlerin bu husustaki duyarlılıklarının göz ardı edilmemesi gerekir. Ancak zaruret ve ihtiyaç durumlarında güvenliğin bulunması şartıyla yolculuk yapabilecekleri hususu da günümüzde çok tartışılan ve artık belli bir görüşün oluştuğu bir husustur. Bu bakımdan bu konu üzerinde fazla durmak istemiyoruz.

İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu mahremi, eda değil de yükümlülük şartı olarak kabul etmektedir. Buna göre, diğer şartları taşısa bile, eşi veya mahremi olmadığı zaman, kadına hac farz olmamış sayılacaktır.
  Alıntı Hızlı Cevap