Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Kasım 2015, 20:31   #1
buse
Avatar Yok
Üyelik tarihi: 15 Nisan 2015
Mesajlar: 12,520
Aldığı Beğeni: 0
Beğendikleri: 0
Standart Özelleştirme Nedir?



Özelleştirme kamu iktisadi teşekküllerinde, kamunun kontrolünün minimum düzeye çekilmesi veya tamamen kamu kontrolünün kaldırılmasıdır. O halde özelleştirme serbest piyasa ekonomisinin canlanmasıdır. Çünkü devlet elini ekonomiden çekerek sektörü özelleşmeye bırakmıştır. Bir anlamda mülkiyet devridir. Devlet sahip olduğu teşebbüsleri özel kişi ve kurumlara belli bir meblağ ve sorumluluk kapsamında devreder ve aradan çekilir. Sonrasında devrettiği teşebbüs üstünde hiçbir hak ve kontrol sağlama yetisi kalmaz.
Özelleştirme yapılmasının belirli amaçları ve sonuçları vardır. Özelleştirme kamu iktisadi teşekkülerinin en az yüzde elli bir hissesinin özel sektöre devredilmesiyle gerçekleşir. O halde öncelikle devletin hangi amaçla böylesine bir devir işlemini tercih ettiğini özelleştirme başlığı altında maddeleyecek olursak;
  • Devlete gelir kaynağı sağlamak
  • Yerli ve yabancı sermayeyi teşvik etmek
  • Modern teknolojiye yer vermek
  • Farklı yönetim ve kontrol mekanizmalarını yaratmak
  • Ekonomik verimlilik sağlamak
  • Tüketiciye daha iyi bir hizmet sunmak
  • Rekabet ortamı yaratarak kişi ve kurumların kendilerini geliştirmesine öncü olmak
  • Özelleştirilecek sektörü canlandırmak ve küreselleşme anlamında gelişmesini sağlamak
  • Ülkeye yapılan yatırımı arttırmak
  • Döviz gelirini arttırmak
  • Piyasa ekonomisini güçlendirmek
Bu ve bunun içinden çıkarılabilecek anlamlarla çoğaltılabilecek daha bir çok sebep devletleri özelleştirme yoluna itmiştir. Devletin özelleştirme gibi bir harekette bulunması çoğu zaman toplum içinde kargaşalar yaratabilir. Bunun en önemli örneklerini Doğu Avrupa ülkelerinde gördük. Kamu elinden özel bir teşebbüse değerinin altında devredilen bir fabrika, kurum veya kuruluş insanlar arasında hükümetin yancı politikalar izlediğini düşündürebilir. Ayrıca bazı zamanlarda özelleştirmeye konu olan teşebbüs kamu içindeki hatırı sayılır kişiler veya o kişilerin tanıdıkları tarafından gerçekleşebilir. Böyle durumlarda da toplum bunun bir anlaşmaca varsayımında olduğunu kabul edip özelleştirme politikalarına karşı çıkabilir. Burada asıl mesele özelleştirmenin amacına yönelik olmasıdır. Çünkü görüldüğü üzere özelleştirme her zaman toplumun refahını olumlu yönde etkileyecek sonuçlar doğurmayabilir. Bu yüzden özelleştirme politikaları amacına yönelik hareket etmekle yükümlüdür ve kamu böylesine kararlarda toplum barış ve huzur ortamını ön planda tutmalıdır.
  Alıntı Hızlı Cevap