Hem özel komün hem de şehir statüsünü taşıyan Roma, İtalya Yarımadası’nın orta-batı kısmında ve Lazio bölgesinde yer alır. İtalya’nın, Lazio Bölgesi’nin ve Roma şehrinin başkenti Roma, 3 milyona yaklaşan nüfusu ile ülkenin en büyük ve en kalabalık komünüdür. Ayrıca Avrupa Birliği’nin 4. büyük kenti olan şehrin sınırları içerisinde bağımsız bir ülke olan Vatikan’da yer almaktadır. Bu sebeple Roma Vatikan’ın da başkenti olarak tanımlanır.
Tiren Deniz’inden 24 km içeride yer alan ve Tiber nehri’nin ikiye böldüğü kent Roma Krallarınca yedi tepe üzerine inşa edilmiştir. Arkeolojik zenginliklerinin büyük bir bölümünün yer aldığı bu tepeler Aventine Tepesi, Caelian Tepesi, Capitoline Tepesi, EsquilineTepesi, Palatine Tepesi, Quirinal Tepesi ve Viminal Tepesi’dir.
Yaz mevsimlerinin sıcak ve kurak, kış mevsimlerinin ise nemli ve soğuk geçtiği Akdeniz ikliminin yaşandığı kentte yağışlar genellikle bahar aylarında yaşanır.
Roma’da nüfusunun yaklaşık %10’unu İtalyanlar oluşturur. Geri kalan göçmen nüfusu ise Avrupa’nın çeşitli bölgeleri özellikle Romanya, Polonya, Ukrayna ve Arnavutluk oluşturur. Avrupa dışında ise Filipinler, Bangladeşliler ve Çinliler nüfusun diğer etnik gruplarıdır.
Arkeolojik araştırmalarda 14 bin yıl öncesine kalıntılara rastlanan Roma’da insan varlığına ise 10 bin öncesinde rastlanmıştır. Şehrin kuruluş efsaneleri arasında en ünlü mitlere göre, dişi kurt tarafından emzirilen Romulus ve Remus bir şehir kurmaya karar verirler, ancak aralarında çıkan tartışma sonrası Romulus kardeşini öldürerek şehri ele geçirmiştir. Roma isminin kaynağı olarak ileri sürülen görüşler arasında Romulus ismi de yer almaktadır. Kimi kaynaklara göreyse Roma ismi, aynı anlama gelen Yunan fiili rheo ile Latince fiil ruo’dan türemiştir.
Dünyanın en büyük imparatorlukları arasında yer alan Bizans tarihinden bu yana önemli bir yere sahip olan kent Papalık açısından da farklı bir saygınlığa sahiptir. Özellikle Rönesans döneminde sanat ve kültür açısından oldukça gelişen Roma bu dönemde Michelangelo ve Rafaello gibi büyük sanatçıların yaşadığı yer olmuştur.
Sanat ve kültür alanındaki gelişimini günümüze kadar taşıyan kent, ayrıca bankacılık ve sigortacılık merkezi, ulaştırma ve havacılık endüstrisi ile araştırma ve inşaat ve ticaret faaliyetlerinin yanında turizm açısından da son derece önemlidir.
AB, Londra ve Paris’ten sonra en çok ziyarete edilen kentler arasında yer alan Roma yılda 10 milyona yakın turisti ağırlar. Dünyaca ünlü 60 bin kişilik seyirci kapasiteli daha çok gladyatör mücadelelerinin sergilendiği Colosseum ile 4 milyon turist çeken kent, Vatikan Müzeleri ile de yüksek sayıda turisti ağırlar. Ayrıca farklı dönemlere ait büyük ve etkileyici sanat, heykel ve resim koleksiyonuna sahip kentin Rönesans döneminde yapılan görkemli bazilikaları, sarayları ve meydanları ile önemli tarihi yapıları bulunur. Ülkenin diğer ünlü turistik yapıları arasında Barok döneminden kalmak Trevi Çeşmesi, en eski Roma Köprüsü Pons Fabricius, içerisinde yer alan binalar ve müzeler ile Villa Borghese, Villa Ada ve Villa Doria bahçeleri bulunur.