Baltık ülkeleri arasında en gelişmiş olan Letonya’nın başkenti Riga, 1200’lü yıllarda kurulmuş ve Sovyetlerin dağılması ile 1991’de ülke ile birlikte bağımsızlığına kavuşmuştur. Tipik bir liman kenti olan Riga, Baltık ülkelerinin finans, ticaret, ekonomi ve kültür merkezidir. Özellikle son yıllarda turistik bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Şehir oldukça küçük olmasına rağmen, yılın her döneminde festival ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Peki Riga’da görülmesi gereken yerler nerelerdir?
PILSETAS KANALI
Şirin şehrin tam ortasından geçen, doğanın büyülü hediyesi Pilsetas, sakinliği ve güzelliği ile dikkatinizi çekecektir. Tarihi köprüler üzerinde yürüyebilir, aynı zamanda oturup dinlenerek yeşil alanların, kanalın keyfini çıkartabilirsiniz. Ayrıca tarihleri yakalanırsa kanal üzerinde kano gezisi de yapılabilmektedir.
RIGA ŞEHİR MERKEZİ
UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan bölge, daimi olarak araç trafiğine kapalıdır. Genel olarak sıklıkla kalabalık olan bölgede özellikle Kilise, kafeler ve restoranlar oldukça ilgi çekicidir. Bölgenin en önemli özelliği, şehrin düzenini yansıtmasıdır.
AZİZ PETER KİLİSESİ
Bir dönemi kasıp kavuran gotik mimarinin en ilginç örneklerinden olan kilise, devasa görüntüsü ile şehir merkezinde yer almaktadır. Çok pahalı olmayan kilise turu, vaktiniz varsa yapılabilir, eğer vaktiniz yoksa ya da daha çok manzara ile ilgileniyorsanız uygun bir ücret karşılığı kilisenin tepesine çıkabilir, tüm Riga’yı görebilirsiniz.
LETONYA ÖZGÜRLÜK ANITI
Riga’da herkesin önem verdiği anıt, bağımsızlık mücadelesinde ölenler anısına yapılmıştır. Yeşil, büyük bir kadın heykeli, elinde 3 altın yıldız tutmaktadır, yıldızlar ülkenin 3 ana bölgesini işaret etmektedir. Haftanın belirli günlerinde bu bölgede gönüllü turlar düzenlenmektedir.
RIGA KALESİ
Şehrin ve ülkenin siyasi kalesidir, bağımsız Letonya cumhurbaşkanı ofisi olarak da kullanılmaktadır. Belli bir bölgeye kadar giriş ücretsizdir, içerisinde belgeler ve üniformalar da yer almaktadır.
THREE BROTHERS & TRIS BRALI
Efsaneler ve masallar şehri Riga’nın oldukça ilginç yapıdaki evleri, yıkıma uğramadan gelen günümüze kadar gelebilen ender, yan yana duran evler oldukları için bu şekilde anılmaktadır.
HOUSE OF BLACKHEADS
Riga’yı masalsı yapan, hemen hemen tüm kartpostallarına simge olan bina, Avrupa’nın en şirin mimarisine sahiptir. Turuncu renkli ve altın kaplama, kabartmalar, muazzam saati ile bina adeta turist magnetidir. Kesinlikle görülmelidir, ayrıca akşam ışıklandırması da titizlikle yapılmıştır ve çevresinden hediyelik eşyalar temin edilebilir.
CAT HOUSE
Şehrin bir başka efsaneleri üzerinden yapılmış binası, geçmişte tüccar arkadaşlarına kızıp yaptığı binanın tepesine, sırtı dönük şekilde koyduğu iki kara kedi sayesinde Cat House’dır. O tarihten bu yana kara kediler şehrin sembolü olmuştur ve hemen hemen her hediyelik eşya dükkanı kara kedi teması ile doludur.
RIGA DOME KATEDRALI & DOME CATHEDRAL
Masalsı House of Blackheads’in hemen çaprazında bulunan katedral, sanılanın aksine kasvetli, büyük bir bina değildir. Tarihi ve yakın dönem çağdaş mimarisini harmanlamıştır, içerisindeki devasa org ile üne kavuşmuştur. Özellikle yaz aylarında şehrin birçok yerinden org müzik festivallerine katılım olmakta, şehirde org sesleri yankılanmaktadır.
BIG CHRISTOPHER
Şehrin kültürel simgesi, oldukça saygı ve sevgi duyulan Büyük Christ Anıtıdır. Efsaneye göre ölmek üzere olan bir çocuğu anıta getiren Christopher, bir çuval altın bulur ve bu altınları Riga kentini inşaa etmekte kullanır. Günümüzde House of Blackheads binasının önünde replikası bulunmaktadır, orjinalı ise zarar gelmemesi için Riga Katedralinde gözetilmektedir.