Blogger Behiye Işın, Avrupa?da çocuğunuzla gezmekten keyif alacağınız şehirleri anlattı.


Gezmek güzel şeydir vesselam? Peki, çocukla gezmek? Ben bunu yıllardır bir strateji doğrultusunda başarmaya çalışan bir anneyim. Baktım seyahat etmeden huzursuz oluyorum, içim içimi yiyor, sanki uzaklardaki sokaklar beni çağırıyor, gitmezsem bir şeyler eksik kalıyor, o zaman bende çocukları bu isteme uydurayım dedim. Aldım çocukları yanıma, bastım gittim demeyeceğim. Çünkü hayatta her şeyde olduğu gibi çocukla gezmeninde kuralları var. Çocukların fiziksel bağımlılıkları kısmen azaldığı yaşlara gelince, en yakında, kolay ulaşılabilen yollardan, medeniyet seviyesinin yüksek, el attığında her türlü ihtiyacı bulabileceğin çocuk dostu ülkelerden başladım. Bir iki yıl alıştırma yaptım, çocukları gezmeye, kendimi çocuklarla gezmeye hazırladım. Şimdi mi? Dünya bizim?


Londra: Avrupa?nın en büyük ve kozmopolit metropollerinden biri. Kalabalık ve hareketli. Her daim trafiğe maruz, özellikle turist akınına uğradığı yaz aylarında. Ama her yaştan çocuğu oyalayabileceğiniz bir alternatif bulmak mümkün. Küçük yaş grubu için fazla yorucu olmayan ve kısa mesafede ulaşılabilen bir hayvanat bahçesi ve her semtte sincapların ortalarda dolaştığı yemyeşil parkları var. Daha büyük yaş grubunu, Sherlock Holmes ve Madame Tussaud Mumya müzesine götürebilir, korku meraklılarına Karındeşen Jack turları yaptırabilir, kitap kurtlarını Charles Dickens Müzesine götürebilirsiniz. Doğa Tarihi Müzesi ise ailecek mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Londra?nın tam merkezi Piccadilly Circus?daki Ripley?s İster İnan İster İnanma Müzesi de epey eğlendirici?
*


Paris: Paris, sunduğu romantizmi ile kalplerimizin başkenti olabilir ama maalesef çocuk dostu bir şehir değil. Şehir içinde ancak büyük yaş grubu çocukları götürebileceğiniz, sıkılmadan gezebilecekleri Müze Carnavalet veya Orangerie gibi alternatifler bulunuyor. Ama şehir çeperinin dışında yer alan Eurodisney ve Parc Asterix gibi eğlence parkları ve Le Bourget Havacılık ve Uzay Müzesi, Paris?in şehir içinde ağırlayamadığı çocukları ziyadesi ile tatmin edebilir?
*


Berlin: Daha ziyade alışveriş merkezleri, parkları ve müzeleri ile ön plana çıkan bir şehir. Adım başı bir Türk?e rastlamak avantaj olsa da küçük yaş grubu çocuklardan daha çok İkinci dünya savaşına meraklı oğlan çocuklarına hitap eden bir yönü var. Her metropolde olduğu gibi Sealife akvaryum ve Madame Tussaud gibi seçenekler Berlinde?de yer alıyor. Bergama Müzesi gibi bir değerin kıymetini çocukların anlayabilmesi için maalesef biraz daha büyümeleri gerek?
*


Roma: Kim Roma kültürünün görkeminden etkilenmez ki? Elbette çocuklarda Colosseum?un koridorlarında dolaşırken vahşi hayvanlar ve gladyatörleri hayal etmekten hoşlanacaklardır. Ancak Roma çocuklara tarihten fazlasını vaadetmiyor. İllaki gideceğim diyorsanız çocuklara Roma?yı sevdirmek için şehri, bu tür hizmet veren şirketler aracılığı ile bir Triporter ile gezmenizi öneririm?.Dondurmalar da çocuklara, Sistina Şapel?i gezmenin ödülü olabilir?
*


Madrid: Madrid bir çılgınlar şehri. Sıcağı da kalabalığı da çılgın. Gideceğiniz tarihi iyi düşünmek lazım. Toros de las Ventas, Boğa Güreşi arenası , her yaştan aile bireylerini etkileyecektir. Futbol meraklısı minikler için Bernabeu stadı bir mabet. Metro ile ulaşılan Parc des Atracctiones, eğlence parkı çılgın Madrid halkına yakışır deli dolu lunapark oyunları ile herkesin harcı değil. Madrid?in çılgınlığı sokaklarında. Gündüz ayrı gece ayrı, bin bir tipteki pandomimcilerle dolu sokaklarda her an bir sürprizle karşılaşabiliyorsunuz?
*


Amsterdam: Kuzeyin Venedik?i olarak anılan bu kanallar şehri, sanıldığının aksine çocuklarla gezmek için ideal kentlerden biri. Mesafeler yakın, yürüyerek dolaşmak mümkün üstelik birbirinden ilginç kanal evlerinin sunduğu eşsiz sokak manzaraları eşliğinde. Nemo Bilim Müzesi, adından umulacağı gibi ders veren bir müze değil, tam tersi çocukların okulda öğrendikleri her şeyi oyunlarla anlatıyor. Sadece bu müze için bile Amsterdam?a gidilir. Hayvanat Bahçesi, Palnetarium ve Ann Frank?ın evi?de yanında hediye?
*


Viyana: Her köşesinde ruhunuza dolan klasik müzik çocukların da yatışmasını sağlayacaktır. Prenses masalları ile büyüyen küçük hanımefendilerin ??Sisi?? müzesinde gerçek bir Habsburg İmparatoriçesinin elbiseleri ile gözlerinin kamaşmaması mümkün değil. Hele başlarında rengarenk tüyleri ile bembeyaz asil Lipizzaner atlarının İspanyol Binicilik Okulundaki gösterileri kesinlikle rüyalarına girecektir. Doğa Tarihi Müzesi ve Saray arabaları Müzesi de mutlaka ziyaret edilmeli. Figlmüller?deki Viyana usulü şnitzel defalarca yiyelim diye tutturacakları bir yer olacak?
*


Kopenhag: Avrupalı bir Kuzey ülkesi. Soğuk aylarda gitmemek gerek . Bir diğer önemli konu ise kuzey ülkelerinin pahalılığı. Küçük Deniz Kızı heykelini görmek, Andersen Masallarına olan sevginizi hatırlatabilir. Merkezdeki Guiness Müzesi , skorlara meraklı her çocuk tarafından ilgi ile ziyaret edilecektir. Şehrin Merkezindeki Tivoli Parkı özellikle gece ışıltıları ile büyüleyici. Ama dedim ya kuzey ülkelerinin pahalılığına dikkat etmek gerek. Danimarka Lego?ların doğduğu ülke.
*