Soğuk havalarda Cildinizi Korumak İçin Yapmanız Gerekenler ve Dikkat Etmeniz Gereken Hususlar Nelerdir uzman görüşleriyle sizlerle.
Kış mevsiminde sıcak-soğuk geçişlerine bağlı, ciltaltındaki kılcal damarlarda çatlamalar oluyor ve bu vaziyet geçmeyen kızarıklıklara kapı aralayabiliyor. Bu çatlamalar çoklukla yüz ve ellerde oluşarak; bilhassa burun kenarlarında ve yanaklarda geçmeyen bir kızarıklık ve sıcaklık hissi olarak kendini gösteriyor. Kızarıklıklar; egzama ve sedef benzeri deri hastalıklarının oluşumunu da kolaylaştırıyor. Central Hospital’dan Dermatoloji Uzmanı Dr. Hicran Ercan, “Kış aylarında el, yüz, ayak ve vücut derisi için daha önem verilmesi gerekir. Bilhassa ileri yaşlardaki kişilerin, çocukların ve hassas cilt yapısına sahip olan hastaların ciltyapılarına uygun bakım yapmaları gerekir” diye konuştu.
Kış aylarında havanın kuru ve soğuk olması, nem oranının azalması, deride yağ salgısının azalmasına ve deri kuruluğuna kapı aralıyor. Yeterince nemlendirilmeyen ciltte ise gerilme, çatlama, müesseseye ve kılcal damar genişlemeleri oluşuyor. Bu belirtilere eşlik eden kızarıklıklar; egzama ve sedef benzeri deri hastalıklarının oluşumunu da kolaylaştırıyor.

Soğuk hava cildin savunma mekanizmasını azaltır
Vücudumuz soğuk havada reaksiyon gösterir ve ısı kaybını önlemek için deri yüzeyindeki kan damarlarının çapı daralır. Bu sebeple kan dolaşımı azalmaya başlar. Bu vaziyette ciltteki hücrelerin iyi besin alması kısıtlanır. Ciltte savunma mekanizması azalma göstererek, cilt dokusunda tahrişe, soyulmaya, çatlamaya ve kurumaya yol açar. Derideki bu müesseseye ve çatlamalar ciltte kanamaya veyahut mevcut olan yara var ise daha kötüleşmesine kapı aralayabilir. Bu nedenlerle kışın savunma fonksiyonu bozulan cilt, daha fazla özene ve bakıma ihtiyaç duyar.
Soğuk hava dudaklarda da kurumaya ve kanamaya sebep olabilir. Dudak derisi ince ve hassasolduğundan, kışın dış etkenlere karşı kendini savunabilecek bir yapıya sahip değildir. Dudaklardaki kurumayı ve çatlamayı önleyebilmek için haftada 2 defa temiz bir diş fırçası ile hafif ve dairesel hareketlerle dudaklar fırçalanmalıdır. Bu işlemle dudakların üstünde biriken ve kabuksu bir yapıya dönüşen ölü hücrelerden kurtulmak olasıdır. Ayrı olarak her sabah günlük bakımın hemen peşinden ve özellikle makyaj öncesi nemlendirici ile dudaklar kesinlikle nemlendirilmelidir.
Soğuk çarpmasına dikkat
Kış aylarında yaşanan cilt problemlerinden biri de soğuk çarpmasıdır. Bu doku donması küçük ve kırmızı bir kir ile kendini gösterir. Vakit geçtikçe mor rengi alan bu leke, ileriki evrelerde yaraya dönüşebilir. Vücuttaki maden tuzlarının eksilmesi veya kılcal damarlardaki kan dolaşımının yavaşlaması bu lekelerin oluşumunu kolaylaştırır.
Bu durumlardan savunabilmek için bulunulan ortamın ısısı iyi ayarlanmalı ve cilt tipine uygun nemlendiriciler kullanılmalıdır. Özellikle kapalı ortamlarda kullanılan klima ve ısıtıcılar, ciltte çok daha fazla kurumaya kapı aralayacağından nemlendiriciler daha sık sürülmelidir. Açık mekanlarda ise vücudun açıkta kalan bölgeleri eldiven, atkı, bere, uygun çorap ve ayakkabı gibi kıyafetlerle savunmalıdır.
İleri yaşlardaki kişiler, çocuklar ve hassas cilt yapısına sahip olanlar dikkat etmeli
Vücudumuzu dış etkenlerden savunan ciltte, yıpranmış ve hasar görmüş olan en üst tabakaya stratum corneum denir. Şayet bu tabaka işlevini yapamazsa alerjenler ve tahriş edici maddelerden cilt kolaylıkla etkilenir. Kışın el, yüz, ayak ve vücut derisi için daha önem verilmesi gerekir. Bilhassa ileri yaşlardaki kişilerin, çocukların ve hassas cilt yapısına sahip olan hastaların cilt yapılarına uygun bakım yapmaları gerekir.
Çocukların cildi yetişkinlere oranla çok daha hassas olduğundan soğuk kış aylarında iyi bir savunmaya ihtiyaç duyar. Bu sebeple çocukların cildinde soğuk yanığı, döküntü gibi problemlere sıkça rastlanır. Çocukları pullanma, çatlama, kaşıntı gibi cilt problemlerinden uzak tutabilmek için soğuk havalarda cildin kurumasını önleyen nemlendiriciler, çinko içeren kremler ve bebek yağları sürülmelidir. Bunların haricinde soğuk havadan cildi savunmak için çocuğa pamuk içeren kıyafetler giydirilmeli, açık mekanlara çıkılacaksa hırka; aşırı soğuk havalarda ise şapka ve mont kullanılmalıdır.
Haftada 2 gün peeling
Soğuk havalarda cildin üst tabakası daha kalınlaşacağından bunu önlemek için haftada 2 gün peeling başka bir deyişle fiziksel soyma uygulaması yapılmalıdır. Ancak cildinde kızarıklık ve damar çatlaması olan veyahut cildihassas olan kişilere bu tip uygulamalar önerilmez. Bu kişilerin ciltteki kızarıklığı azaltıcı ve hassasiyet giderici maddeler içeren dermokozmetik ürünler kullanması önerilir. Peeling yapılmasına karşın ciltteki mesele düzelmiyor, kabalaşma ve kuruluk devam ediyorsa uzman bir dermatologdan yardım alınması gerekir. Uzman dermatolog tarafından yapılan kimyevi peelingler, mezoterapi ve PRP uygulamaları, cildin nemi ve kalınlığını tekrar sağlamaktadır.
Bol su içilmeli, kış meyve ve sebzeleri tüketilmeli
Cilt kuruluğunun önlenmesi için bol bol su içmek gerekir. Günde takriben 2 litre su içilmesi önerilir. Su tüketiminin haricinde bitkisel çaylar, tabii meyve suları ve süt de tüketilebilir. Ayrı olarak kullanılan ürünlerin A, C ve E vitamini gibi antioksidanları içermesine de dikkat edilmelidir. Omega-3 desteği almak da soğukhava koşullarına karşı cildin direncini artıracaktır. Kış meyveleri ve sebzeleri haricinde, hububatlı besinler tüketmek de cilt bakımında dikkat edilmesi şart olan diğer bir noktadır.
Sıcak suyla sık banyo yapmak, kılcal damarlarda genişlemeye yol açar
Sıcak su deri üzerindeki savunucu yağ tabakasına hasar vereceğinden, kış aylarında sıcak suyla sık banyo yapmak ve el yıkamak, cildi hassas olan kişilerde mahzurludur. Bilhassa kılcal damar çatlaması olan kişilerin çok dikkatli olmaları gerekir. Banyo müddeti 5-10 dakikadan fazla olmamalıdır. Yıkanma müddetinin uzaması kılcal damarlarda daha da genişleme ve lezyonda büyümelere yol açar. Bunların yanı sıra deri hücrelerindeki su oranı da azalır. Cilt dokusu kurumaya başlar ve hassaslaşır. Cildin nem balansı savunmazsa cilt yıpranır. Esans, içki muhtevalı deodorant ve sabunlar cildi tahriş edebileceğinden, yağlı sabun ve jeller seçenek edilmelidir. Kullanılan sabunun PH değerinin 5,5 olmasına da dikkat edilmelidir. Kullanılan temizlik ürünleri yan tesirsiz ve anti alerjik olmalıdır.
Sıcak-soğuk abuhava geçişleri kılcal damarlarda çatlama yaratır
Yüzümüzdeki kılcal damarlar bazen bir kapı aralamadan da gelişebilir. En ehemmiyetli sebep güneş olsa da, soğuk hava koşulları da kılcal damarlarda kırmızı renk değişimine yol açabilir. Sıcak-soğuk abuhava geçişlerine bağlı olarak kılcal damarlarda çatlamalar olabilir. Bu çatlamalar çoğunlukla yüz ve ellerde olarak, bilhassa burun kenarlarında ve yanaklarda geçmeyen bir kızarıklık ve sıcaklık hissi olarak kendini gösterir. Bu sebeple soğuk ortamlarda cildin kapatılarak savunması gerekir. Kılcal damarlar bir takım hastalıklarda, gebelik, alkol ve östrojen alımı, kortizonlu kremlerin uzun müddetli uygulanması neticesi da gelişebilirler.
Kılcal damar çatlakları için en emin yol: ND-YAG lazer
Hasta kozmetik açıdan kılcal damarlarından rahatsız oluyorsa en güvenli ve pratik rehabilitasyon yöntemi lazerdir. Yan tesir rizikosu de çok azdır. Kılcal damar genişlemeleri veya barizleşmeleri etkin ve güvenli bir şekilde ND-YAG lazer ile rehabilitasyon edilebilir. Yüzdeki ve burun kenarındaki görünen kılcal damarlar, yanaklardaki bariz damar çatlakları, bacaklarda görünen kırmızı-mavi damarlar, vücudumuzdaki kırmızı noktalar için emin bir metottur. Bu tür rehabilitasyonlarda ilk önce uzman doktor tarafından kontrol olunmalı ve sonrasında değerlendirilip tedavi tasarılaması yapılması uygundur.