Enflasyon, genel ürün ve hizmet fiyatlarının bir zaman dilimi içinde artması demektir. Ekonomide ürün ve hizmetlerin fiyatları bu ürün ve hizmetlerin miktarı ve dolaşımdaki para ile orantılıdır. Bu orantının dengesi korunursa, yani mal ve hizmetlerin artışıyla para artışı dengeli bir şekilde gerçekleşirse fiyatların genel seviyesi de değişmez ve enflasyon artışının önüne geçilmiş olur. Para miktarı çoğalır ve fiyatlar belli bir üründe değil de genel olarak artmaya başlarsa dolaşımdaki para daha az ürün ve hizmeti karşılar hale gelir. Sonuç olarak enflasyon artışıyla birlikte paranın birim başına düşen satın alma gücü azalır ve dolayısıyla da değer kaybına uğrar.
Enflasyon iki farklı şekilde gerçekleşir, talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu. Talep enflasyonu üretilen mal ve hizmetlerin tüketicinin taleplerini karşılayamadığı zamanlarda ortaya çıkar. Tüm tüketicilere yetecek kadar mal ve hizmet olmadığında, ürünler kıymetlenmeye ve fiyatları artmaya başlar. Talep enflasyonunun önüne geçmek için üretimi arttırma tedbirleri uygulanır. Maliyet enflasyonuysa malların üretiminde kullanılan kaynakların fiyatlarının artmasıyla tüketiciye sunulan ürünlerin maliyetlerinin yükselmesine ve dolayısıyla ürün fiyatlarının artmasına denir. Fiyatlar arttıkça tüketici talebi de düşer ve bu da ekonomide durgunluğa sebep olur. Maliyet enflasyonuna yol açan en önemli faktör ürünlerin ithal edilmesi ve dolayısıyla maliyet fiyatlarının kontrol altında tutulamamasıdır.
Enflasyonun ekonomiyi çoğunlukla olumsuz etkilemesinin sebebi para dağılımının dengesini bozması ve ticareti durgunlaştırmasıdır. Enflasyon oran ve hızındaki belirsizlik şirket ve tüketicilerin daha ihtiyatlı para harcamasına sebep olur. Bu da ekonomik verimi uzun vadede zarara uğratır. Belirli bir maaşla çalışanların alım güçleri ve dolayısıyla yaşam standartları düşer; orta halliler yoksullaşmaya başlar. Bütün ticari oluşumların sürekli enflasyona uygun olarak ürün ve hizmet fiyatlarını arttırması gerekir, bu da ekonomide dengesizlik yaratır. Bir ülkenin enflasyon oranları diğer ülkelere göre daha yüksekse ülke içinde üretilen ürünler daha az tercih edilmeye başlar, bu da ülke içi üretimi baltalar ve uzun vadede ülkeyi ekonomik krize sokar.