Gerçekten büyük hedef ve hayallere ulaşmak için, her zaman bunları yapılabilir küçük adımlara ayırmak gerekir. Üzerinde uğraşmayı yürekten istediğiniz bir hedef ya da hayali seçtiğinizi düşünelim; böyle bir durumda, çoğu adımı atmaktan zevk alırsınız. Hayalinizi ve işinizi ne kadar sevdiğiniz fark etmez; gerçekten yapmak istemediğiniz pek çok iş yolunuza çıkacaktır. Yapmaktan nefret ettiğimiz işler, başarımızı sabote eden unsurların ta kendisi olabilir. Yolculuğun bu bölümlerinde motivasyonunuzu korumayı nasıl başarırsınız?

1) Kendinizi ödüllendirin. Diyelim, 9 kilo vermek istiyorum. Bu, yüksek bir rakam değil; ama yine de önümde öz disiplinimi korumam gereken ve pek de hoş geçmeyecek birkaç gün var demektir. Bu yüzden, her 2 kilo verişimde kendimi küçük bir ziyafetle ödüllendiriyorum. Verdiğim her 2 kilonun sonunda kendime en sevdiğim, şişmanlatıcı yemekleri ısmarlıyorum. Sonra, perhiz yapmaya devam ediyorum. Sonunda, yeni giysiler almak için elimdeki tüm parayı alışverişe yatırıyorum. Kendinizi motive etmek için kullanabileceğiniz bir ödül bulun.

2) Başkasına duyduğunuz sevgi adına yapın. Genç oğlum, her ikimizin de işine yarayacak bir anlaşma önerdi. Ben sigara içmiyorum; o da uyuşturucudan uzak duruyor. Herhangi birimiz, herhangi bir biçimde ayartılmaya yenik düşecek gibi olursak, birbirimize duyduğumuz sevgi bizi durduruyor. Anlaşmamızı bozarsam oğlumun uyuşturucu kullanmaya başlayabileceği düşüncesiyle sigara yakamıyorum. Oğlum, benim kanserden ölebileceğimi düşünmekten nefret ediyor. Bu yüzden, arkadaşları tarafından teklif edilen hiçbir uyuşturucuyu kabul etmiyor. Başka birine duyduğunuz sevgi, kendi başınıza yapamayacağınız bir şeyi yapmak konusunda sizi motive edebilir.

3) İşi bir başkasıyla paylaşın. Çocuklarımın bu tarz bir motivasyonu mükemmel bir biçimde uyguladıklarını gördüm. Kızımın bulaşıkları yıkamayı kabul etmesine karşılık oğlum da duşları ovmayı teklif ediyor. Yapmak istemediğiniz bir iş için birini işe almak, aslında bir tür alışveriştir. Bu işi yapması için bir başkasıyla takas yapın ya da ona para ödeyin. Böylece, hayallerinizle baş başa kalmaya devam edebilirsiniz.

4) Bir işi bırakırken iki kez düşünün. Size bırakın demiyorum; ama bunu gerçekten düşünmenizi öneriyorum. Sizin için çok şey ifade eden bir hedefiniz ya da hayaliniz varsa ve bunu gerçekleştirmek için şu ana kadar çok çaba sarf etmişseniz, her şeyi bıraktığınızda kendinizi nasıl hissedeceksiniz? Zor ya da tatsız bir işten kaçınmak, hedef ve hayallerinizden vazgeçmeye değer mi? Uzun vadeli hedefinize duyduğunuz sevgi, onu bırakmamak konusunda sizi motive edebilir.


5) Yokluğu paylaşın. Bu bana, yakında yapılacak bir sınav için bir araya gelen üniversite arkadaşlarımı hatırlatıyor. Çevrede arkadaşlarınızın olması, yaşadığınız deneyimi yalnız başınıza üstlenmek durumunda kalmanıza oranla daha neşeli bir durumdur. İşi kolaylaştırmak ya da daha eğlenceli hale getirmek için, bir arkadaşınızla birlikte çalışmanızın bir yolu var mı?

6) Yapın ve kurtulun. Stuart Wilde’ın “The Quickening” (Hızlandırma) adlı kitabında geçen, içinizdeki engelleri aşmakla ilgili şu sözü çok severim: “Dırdırı kes ve işi bitir.” Evet, biraz kaba bir tabir; ama hepimiz, kollarını sıvayıp işe girişen şu stoacı sert insanların, önlerindeki işten ne kadar nefret etseler de yapmak zorunda olduklarını kabul ettiklerini biliriz. Bir asker gibi düşünün ve hemen işe koyulup hayallerinizi gerçeğe dönüştürme işinin önce çirkin taraflarını halledin ki sonra daha ödüllendirici kısımlara geçebilin.

7) Eğitim alın. Çoğu zaman, bir işi yapmaktan hoşlanmamamızın nedeni, içimizin derinliklerinde, bu işi nasıl yapacağımızı bilmediğimizi ya da yeterince yetenekli olmadığımızı düşünmemizdir. Öyleyse, eğitim alın, araştırma yapın, gerekli becerileri edinin ya da bir sonraki adımı atmaya hazır olmak için ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın. Uygun eğitimi aldığınızda, bir sonraki adımı atma konusunda inanılmaz bir istek bile duyabilirsiniz.

8 ) İşe koşar adımlarla başlayın. Bisikletinizi yokuş yukarı sürmeyi düşünün. Çocukların, dik bir tepeye bisikletle çıkmak için en iyi yolun daha tepenin dibine gelmeden çok fazla hız yapmak olduğunu fark etmeleri uzun sürmez. Kazandığınız bu hız, yolun çoğunu çıkmanıza yardım eder. Yeterince koşar adımla işe başlarsanız, bazen tüm yolu, öyle çok büyük bir mücadele vermeden tırmanabilirsiniz. Hedeflerinize ulaşma işinin nispeten sakin kısımlarını bitirdikten sonraki ana kadar kendi hızınızı bir düzene sokmanın ve işin pek de eğlenceli olmayan taraflarını yeniden programlamanın bir yolu varsa, onu uygulayın. Minik başarılarınızın güzel yanları, kaçındığınız kısımları yapıp bitirmeniz için size ilham verebilir.

9) İşi farklı bir şekilde yapmanın yolunu bulun. Bu, söz konusu işin tamamını yapmaktan kaçınmanın harika bir yoludur. Yaratıcı ve akıllı olun. Kalıpların dışına çıkın. Kaçınmak istediğiniz işi yapmak zorunda kalmadan hayalinizi gerçekleştirmenin bir yolu yok mu? Bazen, başka bir yol bulabilirsiniz. Diğer zamanlarda, hayallerinize ulaşmak için önünüzdeki yoldan başka bir yol olmadığını bilmek bile ayağa kalkıp o yoldan gitmenizi sağlamaya yeter.

En önemli şey, kendinizi nasıl sürekli motive ettiğiniz değil, hedeflerinizin uzun vadeli getirilerini aklınızdan çıkarmamanızdır. Hedeflerinize ulaşmanın rahatsız edici yanlarından uzak durmaya çok fazla odaklanırsanız, pek başarılı olamazsınız. Devam etmenin bir yolunu bulun ve her şeyin bir bedeli olduğunu unutmayın. Bedeli ödeyin ki hayalinizden keyif almayı sürdürebilin.