Gargara Forum » Genel Bölümler » Kişisel Gelişim » İnsanları Etkilemenin 3 Altın Kuralı

Yeni Konu Aç Konuyu Cevapla

     
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 14 Eylül 2015, 19:19   #1
buse
Avatar Yok
Üyelik tarihi: 15 Nisan 2015
Mesajlar: 12,520
Aldığı Beğeni: 0
Beğendikleri: 0
Standart İnsanları Etkilemenin 3 Altın Kuralı




İnsanlar sineklerin bala duydukları açlık gibi bazı şeylere açlık duyarlar.
Amerikanın tanınmış eğitim bilimcisi John Dewey insanın en derin isteğinin, “değer ve önem sahibi olma isteği olduğunu” söyler.
Kabul-Onay ve Değerinin başkalarınca bilinmesi İnsanın içini kemiren açlıkların, susuzlukların en şiddetlisidir. İnsanların bu açlığını ve susuzluğunu tatmin etmeyi bilen çok ender insanlar, başkalarını avuçlarının içinde tutarlar.
İnsanları en son moda elbise giymeye, en yeni otomobili kullanmaya, çocuklarından övünerek söz etmeye sevk eden, bu duygu ve isteklerdir.
Yazarlara ölmez yapıtlarını yazdıran, Bill Gates, Rockefeller, Koç ve Sabancıları zengin olmaya teşvik eden neden de aynıdır.
Bir takım delikanlıları gangster olmaya yönelten de bu duygu ve isteklerden başka bir şey değildir. Eğer bu üç davranış durumunu hayatımızda uygulayabilirsek hayatta neleri elde edebileceğimize şaşarız.
1-KABUL
Kabul, bir vitamindir. Hepimiz, olduğumuz gibi kabul edilmeye açlık duyarız. Birlikte olduğumuzda gevşeyebileceğimiz birini isteriz. Pek azımız genel olarak dış dünyayla ilişkilerimizde tamamen “kendimiz” olma cesaretini gösteririz. Ancak yanındayken kendimiz olabileceğimiz, birlikteyken kendimiz olmayı göze alabileceğimiz birini isteriz, zira onun bizi kabul edeceğini biliriz.
Gariptir, başkalarını kabul eden ve onları oldukları gibi beğenenler, başkalarının davranışlarını iyi yönde değiştirmede en başarılı olanlardır.
Başka insanların nasıl davranmaları gerektiği üzerine katı kişisel kurallar oluşturmayınız. Karşınızdakine “kendi olma hakkını” tanıyınız. Biraz tuhaf bir insansa, bırakın öyle olsun. Sizin her yaptığınızı yapmasını ve her beğendiğinizi beğenmesini beklemeyiniz. Sizin yanınızdayken rahatlamasını sağlayın.
Bir psikologun ifade ettiği gibi, “Hiç kimse, bir diğerini yeniden biçimlendirme kudretine sahip değildir ancak, karşınızdakini olduğu gibi beğenmekle, ona kendisini değiştirme gücünü vermiş olursunuz.”
Psikanalistler insanların daha iyi olmalarına nasıl yardım ederler? Hasta kendisini olduğu gibi kabul edecek birisini bulmuştur. Yaşamında ilk kez; korkularını, utandığı şeyleri açığa çıkarır ve doktor da şaşkınlık, dehşet ve ahlaki yargılama göstermeksizin dinler. Tüm “utanç verici” özelliklerine ve kusurlarına rağmen onu kabul eden bir insan oğlu bulduğu için, kendisini kabul edilebilir görür ve yeniden daha iyi bir yaşama doğru yoluna devam eder.
Bir psikanalistin dediği gibi:“Eğer insanlar “kabul” konusunu gerçekten uygulasa, çok kısa sürede işimizden oluruz.”
Herkesin açlığını duyduğu birinci sihirli şey kabuldür. Tüm dünyaya karşı duran, insanların en acımasızı dahi, kendisinin kabul görmesine gereksinim duyar. Örneğin;
Hitler etrafına kendisini beğenmekte olan insanlardan ufak bir gurup toplar ve her gittiği yere onları da beraberinde götürürdü.
Gençlik çeteleri; toplumun başka kesimlerince yada ailelerince kabul görmeyen bu çocukların, çete üyelerince kabul görerek biraz kişisel önem, biraz da ait olma duygusu kazanmaları sonucu ortaya çıkmaktadır.
İnsanları oldukları gibi kabul ederseniz onlar sizden şu beş mesajı almış olurlar:
1-Ben varım.
2-Ben doğalım
3-Seviliyorum
4-Değerliğim.
5-Güvenebilirim.
Eğer oldukları gibi kabul etmezseniz bunların tersini algılarlar.
1-Ben yokum
2-Ben doğal değilim.
3-Sevilmiyorum.
4-Değerli değilim.
5-Güvenemem.
İnsanları oldukları gibi kabul edin. Kendileri olmalarına izin verin. Sizin kendisini beğenmeniz için kusursuz olmasında ısrarcı olmayın. İnandığınız doğruları yaşaması adına ona baskı ve diretme uygulamayın. Aynını yapmasını beklemeyin. Her şeyden önemlisi kabul konusunda pazarlığa girmeyin. Asla şöyle demeyin “Bunu veya şunu yaparsan veya bana uyacak biçimde bazı yönlerini değiştirirsen, sana kabul gösteririm.” Bu göstermemiz gereken ilgi ve sevgiyi bazı şartlara bağlamaktır. Ailelerin çoğu maalesef bunun çocuk üzerindeki etkisini görememekte ve “koşullu sevgi” göstermektedir.
Mesela: “Taktir alırsan benim oğlumsun.”
“ Ben tembel çocuk istemem.”
“ şımarıklık yapma yoksa annen olmam.”
Ayrıca “kıyaslama” da kabul edilmemenin göstergesidir. Kıyaslanan kişi değersiz olduğunu, varlığından memnuniyet duyulmadığını ve sevilmediğini hisseder.


“Ali kadar kafan çalışmıyor.” ( Ali gibi olmadığım için beni sevmiyorlar.)
2-ONAY
Herkesin açlığını duyduğu ikinci sihirli şey, onaydır.
Kabul, genelde olumsuzdur. Diğer insanı hataları ve kabahatleriyle kabul edip yine arkadaşlığımızı vermedir. Ancak onay, daha olumludur. Onayladığımız kişinin hatalarına hoşgörü göstermenin ötesinde, onda sevebileceğimiz olumlu bir şeyler bulmadır.
Karşınızdakinde her zaman onaylayacağınız ve her zaman onaylamayacağınız bazı şeyler bulabilirsiniz. Bu ne aradığınıza bağlıdır.
Olumsuz kişilikler içimizdeki en kötü yanları bulup çıkarır, zira hep kusurlu yanlarımızı ararlar. Olumlu kişilikler onaylayacakları bir şey bulup çıkararak içimizdeki iyiyi ortaya koyar. Onların onayında, tıpkı gün ışığındaki gibi gevşeriz; bu duygu o denli hoştur ki, yeniden onaylanmak ve bu hissi tekrar yaşamak için başka özellikler geliştirmek üzere çalışmaya başlarız.
Bir çocuk psikologu kendisine “ıslah olması mümkün değil” diye getirilen bir çocuktan bahsediyor: ‘çocuğun “denetlenemez” olduğu söyleniyordu. İçine kapanıktı; ilk zamanlar konuşmadı bile. Ele gelir hiçbir “tutar yanı” yokmuş gibi görünüyordu. Çocuk oymacılık yapmaktan hoşlanıyor ve bunu iyi yapıyordu. Evde mobilyaları oymuş ve bu yüzden ceza görmüştü. Ona birkaç oyma bıçağı ile yumuşak ahşaptan oluşan bir oymacılık takımı satın aldım. Yaptıklarını inceleyerek “Biliyor musun?” dedim, “şimdiye kadar tanıdığım çocukların içinde oymacılığı en iyi yapan sensin.”
Kısa sürede onaylayacak başka şeylerde keşfettim ve günün birinde, bir şey söylenmesine zaman bırakmadan kendi odasını toplayarak herkesi şaşırttı. Ona bunu neden yaptığını sorduğumda “Bunun sizin hoşunuza gideceğini düşündüm.” dedi
Diğer insanın onaylayacağınız bir yönünü arayın. Bu küçük şey önemsiz bir şey olabilir. Ancak diğer kişi, bu hususu onayladığınızı bilsin; böylelikle gerçekten onaylayacağınız şeyler ortaya çıkmaya başlayacaktır. Karşınızdaki kişi sizin gerçek onayınızın tadına vardığında, başka şeyler için de onay alabilmek için davranışlarını değiştirmeye başlayacaktır.
3-DEĞER BİLME
“İNSANLAR NEZDİNDEKİ YERİN, ONLARIN SENİN NEZDİNDEKİ YERLERİ KADARDIR.” F.G.
Bir başka temel açlık, kişinin değerinin bilinmesine duyulan açlıktır. Değer bilme, değerini arttırma demektir. Değerini bilmemenin, yani derini düşürmenin tersidir. Bir insana değer verdiğinizde, gerçekte onu daha değerli ve daha başarılı kılarsınız. Her zaman değerimizi azaltacak değil arttıracak insanlar ararız. Diğer insanların, kendilerine değer verdiğinizi bilmelerini sağlayın. Karşınızdakilere, sizin için önemliymiş gibi davranın.
Öğretmen Helen P. Mrosla’nın anısı:
ONLARA DEĞER VERDİĞİNİZİ GÖSTERİN:
İnsanların kendilerini önemli bulmalarını sağlamalısınız. Bunu nasıl yapacaksınız?
ÜÇ YÖNTEM:
  • Diğer insanların önemli olduğunu düşünün
İnsanları “ çok önemli kişiler ’’, “ önemli kişiler ’’, “ önemsiz kişiler ’’diye sınıflandırmak için zaman ve enerji harcamayın, istisnasız ister çöpçü olsun, ister bir şirketin genel müdürü ; sizin için herkes önemli olmalıdır. Bir insana ikinci sınıf muamele yapmak, size birinci sınıf sonuçlar kazandırmaz.
Karşınızdaki insana da “önemli olmadığı’’ hissini asla ve asla uyandırmayın. Çünkü her insan ; Afrika’da da olsa, Amerika’da da yaşasa, cahil de olsa, zeki-fakir de olsa, zengin de olsa, genç de olsa, yaşlı da “önemli olduğunu’’hissetmek ister. Değerli insanlar olduklarını onlara hissettirin ve bunu samimiyetle yapın. Onlara tavır ve davranışlarınızla “sen benim için değerlisin’’ mesajı verin .O zaman insanların sizin için çok şey yaptığını göreceksiniz.
Karşınızdakinin aslında önemli bir adam olmadığını içinizde duyarsanız, sizin
yanınızda onun kendisini önemli hissetmesi olanaksızdır. Diğer insanların sizin için ne
denli önemli olduklarını bir düşünün. Eşiniz, çocuklarınız, amiriniz, çalışanlarınız, müşterileriniz. Kendi zihninizde onların değerini vurgulayın. Kainata baktığımız zaman;
sonuçta yer yüzünde insanlar kadar önemli olan başka ne vardır?

  Alıntı Hızlı Cevap
Yeni Konu Aç Konuyu Cevapla

Bookmarks



Forum Günün Sözü
Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
seks hikayeleri seks filmi izle sincan escort kızılay escort rus escort etlik escort izmir escort izmir escort izmir escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan antalya rus escort