İnsanın Sınırsızlığı
İnsan ; bedeni itibariyle değil ama varlığı itibariyle sınırsız bir varlıktır. Gücü kaba fiziksel dünya ile sınırlı görünse de işin özü öyle değildir. Hepiniz çekim yasası adlı belgeseli izlemişsinizdir. Belgeselde insanın gizemli güçlerinin evrenle aynı frekansa alındığında yaratabileceği mucizelere değinir ama aslında bu gücün ne olduğu nerden geldiği konusuna hiç değinmez-değinemez. Çekim Yasası belgeseli hayattan beklentisi olan birçok insanın çok ilgisini çekmiştir. Belgeselde anlatılan birçok konuyu içselleştirmiştir. Belgeselde insanın her istediği şeyi yapabileceğini bunu başarmak için evrenin emire amade olduğunu fakat istemeyi bilmek gerektiğini belirtir. İnsan arzularının kesintisiz beslenmesi istediği şeyi kendisine sunacak güçtür aynı zamanda…
Bu kadar büyük bir güce sahip olan insanın gücünün sınırsızlığını anlatmak için fakir ve beş parasız insanların nasıl mucize eseri milyonerler arasında yerlerini aldıklarını ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Elbette bu kadar kolay gerçekleşen başarıların altında çok yoğun ve uzun yıllar beslenmesi gereken odaklı ve bilinçli arzular var. Örneğin fakir bir insan zengin olmayı ister. Hatta fakir olduğu halde zengin olmayı istemeyen kişi ya ermiştir ya da delidir. Diğer normal insanlar zengin olmak isterler. Fakat bu istek sözcüklerden ibarettir. İstek ve irade tam olarak ortaya konursa ikinci aşama olan fırsatları hemen değerlendirme aşaması da uygulanmalı… Siz iradeyi ortaya koyduğunuzda evren sizin için siparişi almış ve tohum ekilmiş olur. Fakat tohumun beslenmesi lazımdır. Arzunun sürekli olması lazımdır.
Yaşanmış Hikaye…
Diyarbakır’ın bir köyünde yaşayan bir ailenin ortanca oğlu, berber babasının dükkanına arada bir uğrar ve birkaç dakika sonra hararetli tartışmanın ardından bir ayağı dışarda diğer ayağı içeride parmağını babasına uzatmış ve “ben senin gibi olmayacağım! Ben berber olmayacağım!” dediği günlerin sayısı yüzden fazladır. Bu çocuk tüm esnaflar tarafından asi ruhlu ilginç ve renkli bir kişilik olarak tanınır. Bir gün onunla konuşmaya e onu anlamaya çalışan mahalle sakinine anlattığı şey aynen şu:
Ben bir İngiliz bayanla evleneceğim. Onunla İngiltere’ye yerleşeceğim! Mahalleli kahkahayı basardı tabi. Çocuk şimdi nerde mi? Çocuk valizini alıp Antalya’ya çalışmaya gitti. 1999 yılında o otel senin bu otel benim derken 2006 yılında 5 yıldızlı otelde tanıştığı bir İngiliz bayanla evlendi. Yıl 2015 ve o genç 3 yıldır İngilterede…Şu anda İngiltere’de yaşıyor. Berber babası onu her hatırlayışında biraz özlem, biraz utanç duygusu ile bir sigara yakıp başlıyor anlatmaya… Gerçekten de İngiltere’ye gitti. Gideceğim dediğinde onu bu boş hayali yüzünden dövmek isterdim. O gitti ve beni her ay arıyor ve bana para gönderiyor… Bunu nasıl başardığını anlayamıyorum hala…
Evet insan bir dilekte ısrar ederse o dileğin gerçekleşmesi için evren var gücüyle tohumu eker ve süreci başlatır. Kararlılık ve sabır dileğin gerçekleşmesi için gerekli araçlardır. Bu uzak doğu bilgeleri tarafından da sık sık dile getirilir…