Kararsızlık En Kötü Karardır
 

http://gercekbasari.com/wp-content/u...ak-292x300.jpg

Soren Kierkegaard varoluşçu filozofların başında gelir. Hikayesi biraz gariptir. Soren Kierkegaard Hristiyan mutaassıp bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve Ya-Ya da ismine çevirebileceğimiz bir kitap yazdı. Kitap kararsızlık üzerine idi. Kendisi aslında büyük filozof Osho’nun sohbetlerinde belirttiği gibi bu kitapta kendi hayatındaki kararsız tutumları yansıtacak bir temel üzerine tüm kitabı inşa etmişti. Ne var ki kitabın adına yakışır şekilde kitabı yayınlayıp yayınlaması konusunda yine tereddüt etti ve kitabın müsveddelerini raflı tozların arasına yerleştirdi.
Soren Kierkegaard Kararsız Bir Filozoftu
Soren Kierkegaad tüm hayatını her hangi bir konuda karar verememek üzerine yaşadı. Herhangi bir işte çalışmadı. Tam bir işe karar vereceği sırada vaz geçip acaba şöyle mi yapmalıyım? Yoksa böyle mi yapmalıyım şeklinde düşünerek hayatını bitirdi. Osho’nun anlattıklarına göre ünlü varoluşçu filozof kendi geçimini bile yapamaz durumda olduğu için babası evi satıp bankaya yatırmış ve oğlu Soren’e aylık maaş şeklinde ödeme yapılması konusunda talimatta bulunmuştu.
Soren’in Hatası Kararsız Olması İdi
Ünlü filozofun tek sıkıntısı kararsız olmak hiçbir durumda karar verememek idi. Kendisine deliler gibi aşık olan genç bir kadının evlenme teklif etmesi üzerine (!) yine kahramanımız evlenmenin çok büyük bir olay olduğunu belirtmiş ve genç kadına evet veya hayır diyemeyeceğini belirtmişti. İlginçtir bankadan aldığı son maaş da bitince Soren ölmüştü.
Karar Verememek En Kötü Karardır
Herhangi bir konuda karar verememek karasız kalmak değildir, aksine karar verememek en kötü kararı vermiş olmak demektir. Çünkü hayat aniden gelir ve ani cevaplar ister. Aniden gelen hayatın olaylarına gereken tepkiyi vermemek; sonradan çok büyük pişmanlıklara neden olur. Bu yüzden bir durumla karşı karşıya gelindiğinde iyi veya kötü kalbinizin ve sezgilerinizin önderliğine güvenerek karar vermek en iyi yoldur. Verilen doğru karara diyecek bir şeyimiz yok. Ama verilen yanlış kararlar bile bir daha hata yapmamak için bir uyarı –bir fırsat oluşturur.