Bu konu binlerce yıldır uzak doğu bilgeleri tarafından çeşitli şekillerde ve yöntemlerde ifade edildi. Arzular çok güçlü enerjilerdir. Evrenin gizli bir yasası olarak var olan çekim yasası aslında büyük bir azimle beslediğiniz bir arzunuzu gerçekleştirebileceğinizi gösteriyor. Bunun milyonlarca somut örneği vardır.


Bir şeyden korkmak onu size daha çok yaklaştırır. Bir şeyden korktuğunuzda o korkunun gerçekleşmesi için bir titreşimi harekete geçirirsiniz. O hareket korkunuzla beslenmeye ve adeta bir noktadan sürekli yayılan belirli bir frekans bandından yayılan frekansların belli bir noktayı etkilemeye başlaması gibi evrene adeta bir emir gibi algılanır ve korktuğunuz şeyi kendinize çekersiniz. Aynı şekilde arzuladığınız şeyi de kendinize çekersiniz. Bu yasada olumsuzluk veya olumluluk yoktur. Yani hastalıktan çok bahsederseniz hastalanmanızın önünü açacak tüm olguları kendi yaşamınıza çekersiniz. Bolluk içinde olmaktan sürekli olarak bahsederseniz bolluk içinde yaşamaya başlarsınız. Tek yapacağınız şey; arzunuzu beslemek ve sabırlı olmaktır.

Yaratım süreci ağır ağır işler. Bir arzuyu harekete geçirdiğinizde gizli güç arzunuzu yerine getirmek için çalışmaya başlar. Start vermek sonuç almak demek değildir. Onun tohum gibi beslenme sürecine ihtiyacı vardır. Arzunuz gerçekleşmek için harekete geçer. Önünüze hiç beklemediğiniz teklifler çıkabilir. Hayatınızda köklü değişimlere yol açacak olaylar gelişmek için izninize başvurabilir. Bu noktada dikkatli olmanız gerekir. Çünkü gerçekten de düşünceler nesnelere dönüşürler.

Evrenin bu muazzam ve akıl almaz işleyişini kavramak bizim işimiz değildir. Nasıl çalıştığını bilmemize gerek yoktur ve imkan da yoktur. Fakat bu yasadan yararlanmak imkanımız vardır.