Dünya Halleri'nin aktardığına göre ki ay süren araştırmanın sonunda not almak için kalem kullanmanın, beynin daha fazla bölümünü harekete geçirdiği ve kişiyi öğrenmeye hazır hale getirdiği belirlendi.

Araştırmada, kalemle not alan ve klavye kullanan öğrenciler incelendi.

Araştırmayı yürüten Audrey van der Meer ve Ruud van der Weel, katılımcıların üzerinde 256 sensör bulunan elektroensefalografi (EEG) ağları giyerek önce bir kelimenin anlamını klavyeyle yazdıklarını, sonrasında kalem kullanarak o kelimeyi çizdiklerini söyledi.

Öğrenciler kelimeyi çizerken, beynin daha geniş alanlarının aktif hale geldiği ve öğrenmenin gerçekleşmesini sağlayacak şekilde beyin aktivitelerinin yaşandığı tespit edildi.

Araştırmacılar, motorbeceriler işin içine dahil olduğunda, sinir hücrelerinin birbiriyle iletişim şeklinin bilgileri işleme konusunda daha iyi olduğunu buldu.

KALEM İLE BEYNİN BİLGİYİ İŞLEME VAKTİ OLUYOR
Van der Meer, kalem kullanmanın genellikle klavyede yazmaktan daha yavaş olduğunu ve bu durumun insanları gördükleri ve duydukları şeyleri karşılaştırmaya ittiğini belirtti.

Klavyede yazarken daha pasif durumda olan beyin, kalem kullanırken bilgiyi aktif bir şekilde işliyor ve daha iyi öğreniyor.
Pek çok okul artık öğrenme yöntemi olarak bilişim araçlarından faydalanıyor. Türkiye'de öğrencilere tablet dağıtılması gibi, ABD'nin Teksas eyaletinde bir okul tüm öğrencilerine ana sınıfından itibaren kişisel dizüstü bilgisayarlar vereceğini açıkladı.

DİGİTAL KALEMLER DE İŞE YARIYOR
Van der Meer, şöyle devam etti:

“Biz bütün bilgisayarları çöpe atın demiyoruz. Hatta kalem kağıt kullanmak zorunda da değilsiniz.En azından yanınızda,evinizde veya ofisinizde bir not defteri bulundurmalısınız. İçinde yaşadığımız dijital çağda, dijital kalemler gibi ürünler de bulunuyor. Günümüz teknolojisi sayesinde bir şeylerden feragat etmek zorunda değiliz. Her iki seçeneğin iyi yanlarını kullanabiliriz.”