Çok doğum yapan, aşırı kilolu, spor ve egzersiz yapmayan bayanlarda görülen idrar kaçırma sorunu ile belli bir yaştan sonra daha sık karşılaşıldığını belirten Tuğanalp, “Bu aslında 40 yaş üstü bayanlarda yüzde 60-70 üzerinde görülmesine rağmen bunu çoğunlukla insanlar yaşın bir gereği veya doğal bir süreçmiş gibi değerlendirip çok fazla dikkate almıyorlar. Aslında tedavi edilebilir bir rahatsızlık. Özellikle öksürünce, hapşırınca, ağır kaldırınca, ıkınınca, gülünce görülen idrar kaçırmaları insanlar normal bir süreç olarak görüyorlar ama aslında bunun tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunu bilmeleri lazım" diye konuştu. Tuğanalp, ikinci bir tür idrar kaçırmanın ise, sıkışma tarzında olduğunu kaydederek, "Bu da idrarın geldiğini hissedip tuvalete yetişemeyip giderken kaçırılması veya kaçıracakmış gibi bir hissedilmesi durumudur. Aşırı aktif mesane şeklinde adlandırılır. Sık görülen, ancak tedavi edilebilir bir hastalıktır" açıklamasını yaptı.


İlaçla tedavi mümkün

Hiperaktif mesaneli insanların idrar keselerine 200-300 cc idrar geldiğinde bunu mutlaka gidip boşaltma ihtiyacı hissettiklerine değinen Tuğanalp, “Hiperaktif mesaneli insanlar kaçıracakmış hissine kapılırlar biz buna aşırı aktif mesane diyoruz. Bu tür durumlarda da insanlar çok sık tuvalete giderler veya yetiştiremeyip kaçırırlar bunun da tedavisi ilaçlarla mümkün. Ayrıca karın içi basıncını arttıran durumlarda idrar kaçırma var bu tip durumların ilaçlı tedavisi de çok başarılı değil daha çok ameliyatlı tedavileri söz konusudur” şeklinde konuştu.

Ameliyat sürecinden bahseden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Tuğanalp, şunları söyledi: “İdrar kaçırmalar daha çok idrar kesesinin sarkmasıyla, pelvik taban kaslarının zayıflamasına bağlı veya idrar tutan mekanizmanın zayıflamasına bağlı olan kaçırmalardır. Bizim bu tür durumlarda kullandığımız ameliyatlar idrar kesesinin sarkmasını engelleyecek yukarıya doğru toparlanmasını sağlayacak operasyonlardır. Bu ameliyatlar askı ameliyatları diyoruz. Bu vajinadan yapılan, karın ön duvarında kesik olmadan yapılan bir operasyondur. Operasyon yaklaşık bir saat kadar süren ve kişinin sadece belden aşağısı uyuşturularak yapılabilen bir operasyon. Operasyondan sonra bir gün hastanede yatış süresi var ve ertesi gün idrar sondası çıkartıldığında hasta normal idrar yapar hale geliyor ve ameliyat sonrasındaki yaşamında da bu tür idrar kaçırma sorunlarından kurtuluyor.”

Erkeklerde de görülüyor

İdrar kaçırmanın erkeklerde de görülen bir durum olduğunu söyleyen Tuğanalp, "Erkeklerde daha çok prostat şikayetleri olan hastalarda veya ameliyat olup da prostatla ilgili idrar yolları ile ilgili rahatsızlıkları olan hastalarda gözüküyor. Prostat hastalığını, insanlar ihmal ettikçe belli bir süre sonra idrarın tamamını yapamadığı için zaten yarısını veya üçte ikisini boşaltıp geri kalanı için sık sık tuvalete gidiyorlar. Çünkü yeniden dolma ihtiyacı hissediyorlar. Dolduğunda gidip boşaltmazsa mesane kapasitesini dolduruyor. Mesane kapasitesi dolduğu zaman fazlasını kabul etmiyor, taşan idrar şeklinde kaçırmalar oluyor. Bunda da prostata yönelik ameliyatlar olunması gerekir" dedi.

İdrar fazla tutulmamalı

Son olarak idrarın çok fazla tutulmaması gerektiğine değinen Tuğanalp, şöyle devam etti: “İdrarın çok fazla tutulmaması gerekiyor çünkü mesanenin belli bir kapasitesi var. Mesane kapasitesi normal şartlarda 300-400 cc kadar idrar alır ama sıkıştırdığınız zaman ortam uygun değilse bunu 500-600 cc’ye kadar tutabilirsiniz. Sürekli yarım litre idrarı içeride tutuyor olmak hem mesane kaslarının gerilmesine incelmesine hem de kasılma kuvvetinde azalmaya neden olur. Dolayısıyla belki genç yaşlarda bu tolere edilebilir bir şeydir ama yaş ilerledikçe kasların kuvveti azaldığında hem idrarı boşaltmakta güçlük olur hem de bu tür idrar kaçırma problemleri olabilir”