Maddi problemler, sağlık sorunları ya da iş görüşmeleri gibi nahoş durumlar ve stresli işler kaygı hissini tetikler. Partiler gibi eğlenceli olması gereken sosyal etkinlikler de anksiyeteye sebep olabilir, özellikle de çekingen biriyseniz, çünkü bu tip toplantılar yeni insanlarla tanışmayı gerektirir. Sanatçılarda da sahne öncesinde kaygı hissedebilirler. Bununla birlikte, sürekli bir kaygı halinde olan insanlar, ardı arkası kesilmeyen negatif düşünceleri yüzünden kapana kısılmış hissedebilirler. ‘Inner Talk’ın yazarı Susan Jeffers, kafanızda dönüp duran bu olumsuz düşünceleri uzaklaştırmak için gevşeme tekniklerini ve pozitif ifadelerin sürekli tekrar edilmesini öneriyor. ‘The Help Guide’ adlı internet sitesi, belirsizlikle baş edebilmek konusunda kendinizi eğitmenizi öneriyor ve duygularınızı kontrol altında tutmanıza yardımcı olacak öneriler sunuyor.
Yapılacaklar

1. Sessiz sakin bir yer bulun, rahatınıza göre oturun ya da uzanın. Ellerinizi karnınızın üstüne koyun, derin nefes alın ve ritmik bir şekilde ellerinizi kaldırıp indirin. ‘Bedenimde ve zihnimde huzur yaratıyorum’ cümlesini tekrarlayın. Gözlerinizi kapatın ve ‘ Başımdan parmak uçlarıma kadar bütün vücudum rahatlıyor’ cümlesini tekrarlayın.
2. Gerginliğinizin üstüne bir kapı kapattığınızı ve her hücrenize işleyen aydınlığı hayal edin. Şu cümleyi söyleyin: ‘ Güvendeyim ve korkacak hiçbir şey yok.’ Nefes alışınızı normale döndürün, ve ‘Her şey yolunda.’ Şeklinde kendinizi telkin edin. Başınızın dönmemesi için oturduğunuz ya da uzandığınız yerden yavaşça kalkın.
3. Bir ‘kaygı vakti’ belirleyin. Gün içerisinde belirli bir yer ve zaman seçin, örneğin saat 6 ile 6.30 arası gibi, ve bu sürede ne kadar kaygınız varsa hepsinin ortaya çıkmasına izin verin. Kaygı Seasınızın bitişini haber vermesi için alarm kurun. Kaygılarınızı bu ana saklayarak ve kaygı sürenizi kontrol altında tutarak, bu tip duygularınız üzerinde yaptırım kazanmış oluyorsunuz.
4. Olumsuz düşüncelerinize farklı bir açıdan yaklaşın. Kaygılarınızı kendinize detaylı bir şekilde tekrarlayın, sonra bunların geçerliliğini sorgulayın. Kaygılarınıza hipotez gibi yaklaşmanız size daha dengeli bir perspektif kazandırır. Söz gelimi, kendinize sorun: ‘ Bu düşünceyi doğrulayacak ne biliyorum?’, ‘Olumlu sonuçları neler?’ ya da ‘ Bu kaygıyı hisseden bir arkadaşım olsa ona nasıl bir tavsiye verirdim ?’
5. Gün içinde kan şekerinizi dengede tutmak için küçük öğünler yiyin, ve yeterli miktarda sıvı alarak dehidre olmadığınızdan emin olun. Açlık ve susuzluk, gergin hissetmenize neden olabilir. Tam tahıllar, meyve ve sebzeler gibi kompleks karbonhidratlar tüketin, böylece sakinleştirici etkiye sahip serotonin salınımınız artacaktır.
6. Kas gerginliğini hafifletmek için düzenli olarak egzersiz yapın. Örneğin, günlük 30 dakika aerobik yapabilirsiniz. Spor yapmak, doğal ağrı kesici görevi gören ve sakinleşmenize yardımcı olan endorfin hormonu salgılamanızı sağlar.
7. Uykuya önem verin. İyi dinlenmiş olduğunuzda duygusal bakış açınıza derinlik kazandırmanız daha kolaydır. The Help Guide’a göre, uyku kalitesini etkilemesi nedeniye kafein alımınızı sınırlamanız gerekiyor. Her gün aynı saatte yatıp, aynı saatte uyanarak uyku saatlerinizi düzenleyin. Ayaklarınızdan başlayıp vücudunuzun üst kısmına doğru kaslarınızı sıkıp gevşetme egzersizleri, düşüncelerinizi kontrol altında tutmanıza yardımcı olacaktır.

Öneri ve Uyarılar

• Mümkün olduğunca verim alabilmeniz için, telkinlerinizi sesli yapın.
• Kendi durumunuza ve ihtiyaçlarınıza uygun telkin cümlelerinizi oluşturun.
• Yazar Susan Jeffers, telkinlerin işe yaraması için sizin bunlara inanmanız gerekmediğini belirtiyor. Bu cümleler düzenli tekrar edildiğinde, otomatik olarak negatif düşüncelerin yerini alıyorlar.
• Alkol ve nikotinden uzak durun. Alkol anksiyete belirtilerine neden olur ve nikotin çok güçlü bir uyarıcıdır.
• Kaygı Seansınızı akşam geç vakitlere bırakmayın, böylece gece yattığınızda bu tip düşüncelerin tetiklenmesinin önüne geçebilirsiniz.