Bebekler hayatımızı hem renklendiren hem zorlaştıran en değerli varlıklarımızdır. Gelişim süreçlerinin sağlıklı ilerlemesi için temel basamaklar vardır. Bunlardan en önemlisi de beslenmesidir. Bütün annelerin en büyük ortak problemi çocuklarının sağlıklı beslenmesidir.
Değerli varlıklarımız olan bebeklerimizi, en değerli besin olan anne sütü ile beslemek gerekir. İlk 6 ay anne sütü (su dahil ) bebeğin bütün ihtiyaçlarını karşılayabilirken, 12. aydan itibaren bebeğin ihtiyacının yalnızca %30’unu karşılar. Bu zamandan sonra mamalar ve ek gıdalar ile anne sütüne destek olunur. Fakat ek gıdalara başlanıldı diye 24 aya kadar emzirme bırakılmamalıdır. Çünkü anne sütü en değerli besindir ve emzirme anne ile bebek arasındaki duygusal bağın güçlenmesi için en etkili yöntemdir.
6.aydan itibaren başladığımız ek besin süreci, 12. ayda bebeğin aile sofrasına dahil olmasıyla tamamlanır. Fakat sağlıklı beslenme amaçlandığından dikkat edilmesi gereken kurallar vardır.

• Besinler besin kaybı olmaması açısından uzun süre pişirilmemelidir.
• Bebeğin hassas midesine zarar vermemesi için besin acı ve çok baharatlı olmamalıdır.
• Besinlerdeki kanserojen maddeleri en aza indirmek ve obezitenin önüne geçebilmek için kavurma, kızartma yerine haşlama, buğulama, fırınlama tercih edilmelidir.
• Besin kaybını en aza indirmek için pişen yemeklerin suyu dökülmemelidir.
• Bebeklere gazlı, karbonatlı, kafeinli besinler verilmemelidir.
• Mümkün olduğunca hazır besin yerine doğal ürünler kullanılmalıdır.
• Besinler bebeklere küçük parçalar halinde yiyebilecekleri şekilde verilmelidir.
• Anne sütü dışındaki besinler 3 ana 2 ara olmak üzere toplam 5 öğünde verilebilir.
• İlerde oluşabilecek yeme bozukluklarının önüne geçebilmek için besinler oyunla, masalla verilmemeli ve beslenme konusunda ısrarcı olunmamalıdır.

Her konuda olduğu gibi beslenme konusunda da anne-babaların bebeğe rol model olduğu unutulmamalıdır. Besin seçimlerinizin bebeğinizin seçimlerini de etkileyeceğini düşünerek, kendi tercihlerinizde de dikkatli olmalısınız.