Anne vücudunun bebeğe özel olarak ürettiği süt salgısının, bebek tarafından emilerek bebeğin beslenmesine emzirme denir. Emzirme, anne ile bebeğinin yaşadıkları en özel anlardan birisidir. Emzirmenin hem anneye, hem bebeğe, hem de aile ekonomisine çok sayıda faydası bulunur.
Temel olarak bebeğin ne zaman isterse o zaman emzirilmesi gerekir. İlk haftalarda bebek çok kısa zaman aralıklarında, özellikle de her uyandığında emzirilmek ister. Bu şekilde bebeklerin ilk haftalarda genellikle 2-3 saatte bir emzirilmeleri gerekir. Prematüre bebeklerde ise bebek talepte bulunmasa bile 2 saatte bir emzirilmelidir. Zamanla memedeki süt miktarı ile birlikte bebeğin alacağı süt de artacağından bu süreler uzayacaktır. Bebeğin emzirilmesinde, bir memedeki süt bitirilmeden diğer meme emzirilmemelidir. Bebeğin açlık belirtisi göstermemesi durumunda, memede yarım saatten fazla kalmaması gerekir. Bu durum, sonradan gelen yağ oranı yüksek sütün alınmasını arttırarak bebeğin kilo artışının normalden fazla olmasını sağlayabilir. Uzmanlar tarafından bebeklerin ilk 6 ay boyunca sadece anne sütüyle, 2 yaşına kadar da ek gıdalar ile birlikte günde en az 500-600 ml kadar anne sütü verilerek beslenmeleri önerilmektedir.
Emzirmenin Faydaları Nelerdir?

• Anne vücudu bebeğin ihtiyacına göre süt üretir. Bu şekilde sütün içeriği bebeğin tüm gereksinimini karşılamış olur.
• Emzirilen bebeklerin diş ve damak yapılarında bozukluklar çok daha az görülür.
• Emzirilen bebekler, annenin geçirmiş olduğu hastalıklara karşı bağışıklık kazanırlar.
• Emzirilen bebeklerde şeker hastalığı, alerjik hastalıklar, ishal, obezite, idrar yolları enfeksiyonları ve solunum yolu enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar daha az görülür.
• Emzirme, anneyi rahatlatır ve sakinleştirir.
• Bebeğinde kendi sütü ile gerçekleşen büyümeyi ve gelişmeyi gören annenin kendine güveni artar ve annelikten daha fazla haz alır.
• Anne sütü başka hiçbir hazırlığa gerek duyulmadan, bebeğin hemen içmesi için hazır ve steril durumdadır. Bu şekilde acıkmış olan bebek bekletilmemiş olur.
• Emzirme ile vücudun salgılamış olduğu oksitosin adlı hormon, hamilelik sırasında normal büyüklüğünün 20 katına kadar büyüyen rahimin kasılmasını sağlayarak normal boyutlarına dönmesinin hızlandırır.
• Yine emziren annenin vücudunda salgılanan oksitosin hormonunun rahimde sebep olduğu etkin kasılmalar sayesinde, rahim içersinde açıkta kalan damarların uçları çok daha kısa sürede büzüşürler ve doğum sonrası kanamalar da kısa süre içerisinde sonlanır.
• Bebeğini emziren annenin günlük kalori ihtiyacı artar. Bu şekilde annenin hamilelik kilolarından kurtulması daha kolay olur.
• Emziren annenin adet görmediği durumlarda eğer bebeğe ek besin de verilmiyorsa, emzirme ilk dört ay boyunca yeni bir gebeliğin oluşmasını engeller.
• Anne sütü bedava olduğu için mama masrafını ortadan kaldırır. Ayrıca biberonla mama hazırlanması ve mama verildikten sonra biberonun temizlenmesi, emzirmeye göre çok daha zahmetli bir iştir. Bu şekilde emziren annenin ve eşinin uykuya daha fazla zaman ayırması da mümkün olabilir.
• Anne sütü ile beslenen çocuklar daha sağlıklı olacağı için daha zor hastalanırlar. Bu şekilde çocuk doktoru masrafı da daha az olur.
• Emziren annelerin doğum sonrası kanamaları daha kısa sürede kesildiği ve bu kişiler doğumda kaybettikleri demiri kısa sürede yerine koydukları için, emziren annelerde demir eksikliği anemisi görülme riski oldukça düşüktür.
• Emzirmenin meme kanserini, yumurtalık kanserini ve endometrium (rahim iç tabakasın) kanserini önlemede etkilidir.
• Emzirme, ilerleyen dönemlerde kemik erimesi ve romatizmal hastalıkların ortaya çıkma riskini de azaltır.
• Diyabet hastası annelerin bebekleri emzirmeleri ile günlük insülin ihtiyaçları azalır.