Kadınların Erkeklerde Vazgeçemediği Şeyler Nelerdir
 

Kadınlar ve Erkeklerin Karşılıklı Olarak Vazgeçmediği Şeyler Vardır. Maviyle Pembe Ekibi Olarak Sizlere Kadınların Erkeklerde Vazgeçemediği Şeyler Nelerdir ayrıntılı olarak açıklamak istedik. Umarım sizlere bir nebze olsun yol gösterici bir bilgi notumu sunmuş oluruz.
Biz, bağımsız kadınlar, erkeklere ihtiyacımız olmadığını düşünmeyi severiz. Kendi bilgisayarımızla ilgilenebilir, kavanoz kapaklarını açar, eşyaların yerini değiştirebiliriz. Yeniden de civarda bir erkek olması hoş olur.
http://www.serdarhan.com/wp-content/...kak_erkek1.jpg
İşte erkeklerde sevmekten vazgeçemediğimiz 10 şey:
1. Vücutları:
Evet, söyledik dahi! Yenilikçi cılız tipler dahi bizi çıldırdan pazulara sahip. Çoğunlukla elleri de bizimkinden büyük. Bir erkeğin hangi bedende olduğu ehemmiyetli değil, bize her vakit küçük ve hassas olduğumuzu hissettirebiliyorlar. Peki ya kollarındaki o provakatif damarlar? Ve elbette sakal! Sizi kaşındırdığı ve bizi gıdakladığı ortada fakat yeniden de çok seksi görünüyor.
2. Bizim anlayamadıklarımızı tabiatlarından dolayı anlamaları:
Kendimizden başkasına güvenmekten hoşlanmasak da bazen bir takım konularla ilgilenmenizi rica etmek daha kolay. Genelleme için özür diliyoruz fakat merdivenlerden çıkarılması şart olan ağır objeleri taşımanız için her vakit yardımınıza ihtiyaç duyuyoruz ( aslında yalnızca tembellikten, yoksa bunun da üstesinden gelebiliriz), çerçeve için duvara çakılacak çiviler ve büyük, iğrenç haşereleri öldürme görevini de üstlenebilirsiniz. Tabi öldürdükten sonra onu üzerimize atıp kendinizce yaptığınız şakayı aynı yaşa inerek bir çığlıkla karşılamamız bizi başka çözüm arayışlarına yöneltmeli.
3. Saklı duyarlı yanları:
Bir erkek karşınızda ağladığı vakit, kendinizi duygusal piyangoyu kazanmış gibi hissedebiliriz. Gözyaşları, samimiyetin en uç işareti; ve gardını indirmiş olması muhtemelen bizi önem verdiğini ve bize güvendiğini gösterir. Ayrı olarak sizi, tabir yerinde ise, ‘şefkatle’ bakarken yakalamaya da bayılıyoruz! Ve sonrasında gelen kucaklaşma veyahut saçlarımızın arasına kondurulan öpücükler kalbimizin ritmini değiştiriyor.
4. Kokuları:
Vücut şampuanları, traş losyonu, parfümü, tabii misk kokusu… Tüm bunların karşımı kendimizi tesirinde kaybetmek için son derece hevesli olduğumuz bir rahiya oluşturuyor.
5. Beyinleri:
İlmi olarak da ispat ettiği üzere erkek beyni, kadınınkinden değişik çalışıyor. Futbol ve Star Wars hakkındaki takıntılarınızın sebebinin de bu olma ihtimali var ama temel maskülen tavırlarınız ve bizim dişiliğimize olan minnettarlığınız, kadın olduğumuza değin iyi hissetmemize kapı aralıyor.
6. Espri anlayışları:
Bizi esprileri ile etkilemeye çalışmalarına, fiziksel fonksiyonların komik olduğunu düşünmelerine, yetersizliklerimizle alakalı gülmemizi sağlayabilmelerine ve kendimizi çok da fazla ciddiye almamamız gerektiğini anımsatmalarına minnettarız.
7. Tabiatlarından gelen savunuculuk:
Yolda yürürken trafiğin olduğu tarafa geçmeleri, dik bir eğimde yardım etmek için düşünmeden uzattıkları el veyahut kolları, her an kaçırılabilecekmişiz gibi endişelenmeleri muhteşem değil mi? Kendimizi savunabileceğimizden emin olsak dahi bu tür kaygıları şımarma sebebi…
8. Kıyafetleri:
Bilhassa dev gibi ve olasıysa çizgili kazaklarınız ve gömlekleriniz evin içinde giysi niyetine giymek çok zevkli! “Hangi kazağın, ha evet kirlide o bebeğim daha yıkanmadı!”
9. Güvenilebilirlikleri:
Sıkıcı veyahut sıradan olduğunu düşünseniz de, duyguları yerine mantık veyahut sağduyuyla hareket eden (en azından çoğu kez) birisi tarafından savunuyor olmak iyi bir şey. En melodramatik vakitlerimizde canımızı sıkan bu tavır, aslında çoğunlukla çok daha güvende hissetmemizi sağlıyor.
10. Bize konusunda bitmek bilmeyen ihtirasları:
Üzerimizde babaanne iç çamaşırları varken dahi. Görünümün pek çok şeye baskın geldiği bir dünyada yaşıyor olsak dahi, erkeklerin bizi arzuladığını bilmek çok büyük bir lüks; laçka bir pijama, istenmeyen tüylerin savsakladığı bacaklarla dahi…