Sıcakların artmasıyla birlikte çocuklarda görülen ishal vakalarında artış yaşandığı, ishalden korunmak için öncelikle temiz su tüketilmesi, hijyene dikkat edilmesi, gıdaların iyi koşullarda saklanması, et ve et ürünlerinin ısınıp tekrar soğutulmaması, temiz olmayan havuz ve denizlerden uzak durulması gerektiği bildirildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hale Ören, çocuklarda ishal vakalarında artışın en önemli nedeninin temiz olmayan suların tüketilmesi olduğunu söyledi.

Hem içme hem de kullanma sularının mutlaka hijyenik olması gerektiğini vurgulayan Ören, ”Suların yeterince ilaçlanmış olması, doğru kaynak sularının kullanılması, çocukların hijyenlerine dikkat edilmesi gerekir. Dondurma başta olmak üzere sütlü gıdaların, et ve et ürünlerinin, kremalı gıdaların iyi koşullarda saklanmamış olması, elektrik kesintilerinden dolayı ısınıp tekrar soğutulması gibi etkenler, ciddi yaz ishalleri nedenlerinin başında geliyor” dedi.

Prof. Dr. Ören, iyi koşullarda saklanmış gıdalar tüketilmesi, uygun ısılarda soğutulması, beklemiş gıdaların çocuklara verilmemesi ve son kullanma tarihlerinin iyi incelenmesi gerektiğini vurguladı.

Yaz aylarıyla birlikte havuz ve deniz kullanımının yaygınlaştığına dikkat çeken Ören, temizliğinden emin olunmayan yüzme havuzları ve denizlerin de ishal için ciddi risk oluşturduğunu bildirdi.

Sıcak havaların bağırsak parazitlerinde artışa neden olup olmayacağı yönündeki soruya Prof. Dr. Ören, ”Paraziti vücut kendisi üretmez. Mutlaka ağız yoluyla alınır. Yiyecekler önemli burada da. Özellikle sebze meyvelerin iyi yıkanması ve genel hijyen çok önemli. Açıkta satılan gıdalara dikkat edilmeli, yine iyi içme suyu tercih edilmeli, sebze meyvelerin yıkandığı suların da temiz olması gerekir” dedi.

Çocukluk çağında yılda bir kez rutin kontrol gerekli
Prof. Dr. Ören, çocukların rutin doktor kontrollerinin aksatılmaması uyarısında da bulunarak, şunları kaydetti:
”Çocuklar doktora bebeklikte her ay götürülüyor, sonrasında 6 aya uzuyor. Ama, 2 yaş sonrasında da hastalandığında götürülüyor. Oysa senede en az bir kez mutlaka rutin olarak doktora götürülmeli. Çünkü hiçbir problemleri görünmüyor olsa da ailenin gözden kaçırdığı sorunlar olabilir. Örneğin bir çocuğun yıllık boyunun ne kadar uzadığı, bir yılda ne kadar kilo aldığı, bunlar çok önemli veriler. Bunların gözden kaçmaması ve erken önlem alınması için rutin kontrole götürülmeli, problem oluşmasını beklememelidir.”

Üniversite hastanelerinde ”sağlam çocuk” polikliniklerinin bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Ören, ”Bu polikliniklerde rutin kontrol hizmeti veriliyor. Yani mutlaka hasta olması gerekmiyor. Doğumundan itibaren çocuğun gelişimi, beslenmesi ve aşıları izleniyor. Bu poliklinikler ayrıca sosyal pediatriyle de ilgileniyor, çocuk istismarı ya da psikolojik gelişimleri gibi” dedi.