Avusturya’nın en büyük şehri ve başkenti Viyana, tarihi ve kültürel miraslar açısından oldukça zengin bir kenttir. Kentin farklı bölgelerinde çeşitli sanat ve tarih müzeleri, hem yerli hem de yabancı turistleri kendine çeker.
Viyana Sanat Tarihi Müzesi
1891 yılında yani 19. yüzyılın sonlarına doğru I. Joseph tarafından aynı adla kurulan Viyana Sanat Tarihi Müzesi, hem şehirde hem de genel olarak dünyada yer alan müzeler arasında en çok ziyaret edilenler arasındadır. Dekoratif ve güzel sanatlara dair eserlerin sergilendiği müzede Jan Van Eyck, Dürer, Arcimboldo, Caravaggio, Rubens, Vermeer, Pieter Brueghel ve Velazquez gibi İspanyol, Alman, İtalyan ve Hollandalı pek çok milletten dünyaca ünlü ressamların eserlerini bünyesinde barındırır. Müzenin en çok ilgi gören eserleri arasında Velazquez’in “Infanta” ve Pieter Brueghel’in “Babil Kulesi” resimleri vardır.
Albertine Müzesi
Tarihi çok eski zamanlara, 1745 yılına dayanan Albertine Müzesi, Dük Albert tarafından yaptırılmıştır. 17. yüzyılın ikinci yarısında yapılan müze, 1918 yılına kadar sadece Dük Albert'in ve soydaşlarının eserlerini muhafaza etmekteydi. Daha sonra müzeye yeni eserler eklenmiştir.
Şehrin sanat müzeleri arasında yer alan Albertine Müzesi, klasik çizim teknikleriyle yapılmış yüzlerce eserin yanı sıra baskı eserleriyle de dikkat çeker. Gravür ve taş baskı tekniğinin kullanıldığı bu eserlerin sayısının bir milyondan fazla olduğu söylenir.
Viyana Efes Müzesi
Aslında Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nin bir bölümü olan Viyana Efes Müzesi, 19. yüzyıl sonlarında müzeye eklenmiş ve yine bu tarihlerde Efes’ten getirilen antik eserler müzede sergilenmeye başlanmıştır. Türkiye’de, Ege Bölgesi’nde Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nde yapılan kazılarda ortaya çıkan bu eserler izinle Viyana’ya getirilmiştir. Bir süre bulunan eserlerin sadece bir kısmı gösterilmiş fakat 1972’de daha doğru bir düzen gelerek eserler ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur. Müzede görülmesi gereken eserler arasında Bronz Atlet Heykeli, Part Anıtı ve Amazon adlı tapınak sunağından alınmış muhteşem bir heykel vardır.
Museumsquartier
Viyana'daki en geniş ve büyük kültür merkezi olan Museumsquartier, birden fazla binadan oluşur. Kurulduğu yıldan başlayarak günümüze dek yapılan binalar topluluğundan oluşan müze, dünyanın en büyük kültür merkezleri arasında da yer alır. Barok mimari ile yapılmış eski binalarının görkemi ile modern binalarının tasarımı uyum halindedir. Müzeyi gezmek için en az bir gün ayırmak gerekir.
Leopold Müzesi
Klasik ve antik sanatın yanında modern sanata dair eserlere de meraklı turistlerin Viyana’da en çok ziyaret ettiği müzeler arasında yer alan Leopold Müzesi çok geniş bir koleksiyona sahiptir. Başta Avusturyalı dışavurumcu Egon Schiele’nin eserleri olmak üzere müzenin kurucularından koleksiyoner Rudolf ve Elisabeth Leopold’un de eserleri vardır. Çiftin 50 yıla yakın bir sürede topladığı bu eserleri sanatsever ziyaretçilerin beğenisine sunulur. 2001 yılında açılan müzenin tüm eserleri 20. yüzyılın ilk yarısı yapılmış yakın dönem, modern eserlerdir.
Lihtenştayn Sarayı
Viyana’nın görkemli yanını görmek isteyenler, Alsergrund’da yer alan ve barok mimarisi ile dikkatleri üzerine çeken Lihtenştayn Sarayı’nı görmeden şehirden ayrılmamalıdır. Lihtenştayn Hanedanlığı’na ait sarayın günümüzde müze olmuş salonlarında bu hanedanlığa ait zengin sanat koleksiyonları incelenebilir. Ünlü sanatçı Rubens’in eserlerini de sarayda görebilirsiniz. Ayrıca tarih meraklılarının ilgisini çekecek eski eşyalar ve aksesuarlar da sarayda yer alan eserler arasındadır. Sarayın içi olduğu kadar bahçesi de pek çok sanat eseri ile donatılmıştır. Giuseppe Mazza ve Giovanni Giuliani tarafından düzenlenen bahçede görkemli heykeller ve figürler yer alır.