Hindistan’ın güney bölgesinde yer alan dünyanın büyük 3. şehridir Mumbai. Yıllar geçtikçe Hindistan’ın ülke merkezi haine gelmiştir. Dünyanın sayılı limanları arasındaki limanıyla, Bolllywood gibi dünyaca ünlü sinema sektörüyle ticaret ve kültürün en fazla yaşandığı yerdir. Bu nedenle çok fazla yaşayan olduğundan farklı kültürler oluşmuş, bu kültürel yapı ve mistik havasıyla ziyaret edilmesi gerekli yerler arasına girmeyi başarmıştır. Peki Mumbai nasıl gezilir? Mutlaka gidilip görülmesi gerekli yerleri nerelerdir?
Mumbai deniz olmasına rağmen mevsimsel geçişler çok fazla yaşanır. Yılın en sıcak ayı mayıs hazirandır. Sıcaklık ortalama 33-34 dereceleri bulur. Hazirandan sonra eylül ekime kadar muson yağmurları etkisi altındadır. Bu nedenle gidilebilecek en güzel mevsim kasım- şubat arasındaki dönemdir. Sıcaklık ortalama 20-27 arası değişmektedir. Mart ayına kadar bu seviyelerde kalmaktadır. Ayrıca denizin de en güzel olduğu aylardır.
Türkiye’den Mumbai’ye Dubai aktarmalı direkt uçuşlar mevcuttur. Hindistan vize isteyen bir ülkedir. Fakat vize almak kolaydır. Gerekli evrakları temin etmenizin ardından kısa sürede vize harçlarını ödeyerek vizenizi alabilirsiniz. Fakat bir gezi halinde Hindistan’ı geziyorsanız diğer yerlerden tren ya da ülke içi uçaklarla ulaşabilirsiniz. Yeni Delhi gibi uzak bir şehirde iseniz mutlaka uçakları tercih edin. Çünkü Yeni Delhi uzaklığı 1400 km civarındadır.
Not: Mumbai’de havaalanından taksi ile merkeze inecekseniz, havaalanından çıkmadan önce, önceden ödeme sistemi ile taksi için gideceğiniz yer için fiş kestirmenizde fayda vardır. Diğer türlü taksicilerin kandırmalarına maruz kalabilirsiniz.
Elephanta adası
Limandan 1 saat kadar uzaklıktadır. Adada mağara ve tapınaklar mevcuttur. 1500 yıllık taş oyması heykeller görülmeye değer sanat eserleridir. Taşlar çok büyük fakat işçilik çok özenli, ayrıntılı ve çok incedir. Özellikle Shiva heykeli görülmeye değerdir. Mevsiminde saat başı tekneler kalkıp adaya getirmektedir.
Saint Jhon Kilisesi
1800 başlarında yapılmış bir kilisedir. Victoria dönemine ait bir mimarisi vardır. Sanat severlerin mutlaka görmesi gerekli yerler arasına girmeyi başarmıştır.
Gateway of İndia (Hindistan’ın giriş kapısı)
Hindistan’a giriş eski dönemlerde sadece deniz yolu ile yapılmaktaydı. Bu nedenle Mumbai'deki limandan Hindistan’a giriş yapılırdı. Mumbai şehrine Hindistan’ın kapısı denmeye başlandı. Daha sonra 1924 yılında bu deyişi ölümsüzleştirmek adına İngilizler tam limandan şehre giriş noktasına bir anıt yaptırmışlardır. İslami ve gotik sanat akımı karışımı olarak yapılmıştır. Ayrıca bu anıtın olduğu meydan Mumbai’lilerin buluşma noktası olduğundan akşam üzerleri oldukça kalabalık olur.
Prince of Wales Müzesi
Müze binası başlı başına görülmesi gerekli bir eserdir. Gotik mimariye en güzel örneklerden biridir.
Marine Dirive
Denizin doldurulmasıyla oluşturulmuş Mumbai’nin kordon boyudur. Yüründüğünde 2-3 saat süren bir yürüyüşle biter. Kordon sonu plaja ulaşırsınız. Özellikle güneş battığında kordon boyu gezme tecrübesini mutlaka yaşamalısınız.
Chowpatty beach
Günümüzde plajda artık denize girmek mümkün olmasa da mutlaka gidilmesi gerekli yerlerdendir. Her kültürden çeşitli insanlar görebilirsiniz. Cambaz, sirk gösterileri olur, mistik eğlenceler yaşayabilirsiniz. Çeşitli festivallerde burada düzenlenmektedir. Ayrıca okyanustan esne rüzgarla sıcak gecelerde rahatlayabilirsiniz.
Malabar
Mumbai’de bulunan tepelik bir bölgedir. Bu tepelere kurulmuş mahalle, sosyetenin oturduğu mahalle haline gelmiştir. Bu tepelerden şehri kuşbakışı olarak görebilirsiniz. 1000 yıllıkta bir görülmesi gerekli bir tapınak bulunmaktadır.
Asma bahçeleri
Malabar tepelerinin en üst kısmına oluşturulmuş bir asma bahçedir. Botanik bir park niteliğindedir. Sanat eseri halinde budanmış ağaçlar turistlerin çok ilgisini çekmektedir.