Toskana, İtalya'nın özerklik verilmiş 20 bölgesinden biridir. Toskana'nın en büyük kenti olan Floransa, İtalyan Rönesansı'nın merkezi sayılır. Toskana, manzarası ve ortaçağ mirasıyla tanınır. Altı Toskana bölgesi Unesco tarafından koruma altındadır. İtalya’nın en popüler bölgesi Toskana, senelerdir çok sevilip, çok turist çekmesine rağmen kendine özgü dokusunu, mutfağını, tarihini korumaya devam eder. Her biri bambaşka rüyalara açılan kasabaları ve şehirleriyle birlikte Toskana’ya her gidişinizde yepyeni güzelliklerle karşılaşmanız son derece olağan. İtalyan mutfağının kalbi olan Toskana’nın sıcak, samimi atmosferi bile buraya gelmeniz için yeterli bir sebep.
Toskana'nın merkez şehri Floransa, İtalya Krallığına da başkentlik yapmıştır. Şehir, içinden geçen Arno Nehri çevresinde kurulmuştur. Şehir kültürel, sanatsal, mimari olarak bir mücevher kabul edilir. Ortaçağın en önemli finans ve ticaret merkezi olmuştur. Floransa'da pek çok ünlü sanatçı yaşam sürmüştür. Leonardo da Vinci, Dante, Michelangelo, Machiavelli, Alighieri, bunlardandır.
Floransa Katedrali, Duomo, yaklaşık 150 yılda tamamlanmıştır. 43 metre genişliğinde kubbesi olan Duomo, Pantheon’dan esinlenilmiş ve saygıdan bir metre daha küçük yapılmıştır. Duomo, devasa bir yapıdır. Duomo'nun hemen yanındaki Vaftizhane, uğranılması gereken ikinci önemli duraktır. Vaftizhane’nin en önemli kısmı ise Ghiberti’nin, Cennetin Kapısı olarak bilinen kapılarıdır. Kapılardan birisi Hz. Yusuf’un, diğeri ise Hz. İsa’nın hayatını tasvir etmektedir. Orijinalleri için Duomo’nun hemen doğusundaki Museo dell’Opera del Turistler için giriş ücretsizdir
Floransa’da mutlaka görülmesi gereken bir diğer yer ise, Piazza della Signoria. Açık hava müzesini diye adlandırılan bu meydan, birçok müze ile yarışabilecek özelliktetir. Yılan başlı Medusa’yı ellerinde tutan Perseus heykelinden, tek bir mermerin oyulması ile yapılan Sabin Kadınlarının Kaçırılması heykeline, Grandük I. Cosimo heykelinden, deniz tanrısı Neptün Çeşmesi heykeline kadar birçok sanat eseri bu meydanda sergilenmektedir. Bazılarının orjinallerini görmek isteyenenler, müzeye gitmeli.
Palazzo Vecchio, Signoria Sarayı olarak da bilinir. Çan kulesi ile Palazzo Vecchio görülmesi gereken yerler listesinde kendisine haklı bir yeri vardır. Palazzo Vecchio’nun girişinde fiziksel gücün temsilcisi yarı tanrı Hercules ve Cacus heykeli ile Michelangelo’nun Davud heykeli, içeride ise Michelangelo’nun Zafer heykeli yer almaktadır. Sarayın bazı kısımları ücretsizdir
Santa Croce Kilisesi, Gotik tarzın etkili bir örneği ve aynı zamanda Michelangelo, Machiavelli ve Galileo gibi Floransalı ünlülerin mezarı yer alır.
Floransa’nın görülmeden dönülmez yeri Ponte Vecchio olarak bilinen Eski Köprüdür. II. Dünya Savaşı’ndan arda kalan tek köprüdür. Köprü şu anda hediyelik ve kuyumcu dükkanları ile doludur. Kurulma amacı, Mediciler’in Arno Nehri üzerinden toplum içinde görünmeden bir saraydan (Palazzo Vecchio) diğer saraya (Palazzo Pitti) geçmek için gizli bir koridor olmasıdır. Koridorun duvarları tablolar ile süslenmiştir.
Siena, İtalya’nın Toskana bölgesinde bulunan bir orta çağ şehridir. Yürüyerek kolayca gezilebilir. Şehrin içine arabayla giriş yasaktır. Toskana'nın en güzel meydanı denilebilir Piazza del Campo için. Bu meydan istiridye kabuğunu andıracak biçimde yapılmış, bugünkü şekline 13. yüzyılın sonlarında kavuşmuştur. Campo Meydanı’nın çevresindeki sarayların en ünlüsü, Palazzo Pubblico (Belediye Sarayı), başlı başına bir sanat harikasıdır. Mangia Kulesi, beş yüz basamağını çıkıldığında, muhteşem şehir manzarası sunar. Siena halkı, şehirlerine büyük bir aşkla bağlıdır. Palio adıyla bilinen at yarışları, genelekseldir.
Floransa’dan trenle 1 saat mesafedeki şehri Pisa, Kentin en önemli meydanı olan Mucizeler Meydanı'nda yer alan eğik kulesiyle ünlüdür. Ünlü Eğik Pisa Kulesi, Pisa Katedrali ve vaftizhanesi ile birlikte bulunur.Ayrıca Pisa ünlü bilim adamı Galileo Galilei'nin yaşamış olduğu kenttir.
Toskana vadisi, Rüyalarda görülebilecek tüm renkleri birarada görebilecek olduğunuz adres. Muhteşem müzelere sahip toskana bölgesinin bazıları Galleria dell'Accademia, Basilica di Santa Croce, Uffizi Galerisi, Museo Nazionale del Bargello (Bargello Museum), Museo di San Marco.
Toskana'nın en güzel kasabalarından Montepulciano, Montalcino, San Gimignano, Cortona, Greve in Chianti, Livorno, Lucca, mutlaka görülmeli. Son derece iyi korunmuşlar. Toskana, yeşil kepenkli kiremit renkli taş binaları, uçsuz bucaksız üzüm bağları ve zeytinlikleriyle doğa harikası bir coğrafya. Rönesans sanatı ve edebiyatının doğduğu, Ortaçağ efsanesi topraklar.
Toskana'da Agriturismo denen çiftliklerde konaklama çok yaygın. Bu çiftlikler, zeytinyağı, şarap ve peynir üretimi yapan,kendi hazırladıkları sebze ağırlıklı yemekleri sunan ve konaklama imkanı veren yerler.
Yemeklerde lezzetli etler, taze sebzeler ve aromatik otlar kullanılıyor. En kaliteli zeytinyağlarıyla hazırlanıyor. Sarımsaklı bruschetta Siena’da bolca tüketilen bir başlangıçtır. Mis kokan domatesleri, ev yapımı makarnaları, leziz şarapları, yeşil-sarı billur renkli zeytinyağları, peynir çeşitleri ve geçen yüzyıldan kalma değirmenlerde öğütülüp odun ateşinde pişirilen çıtır çıtır Toskana ekmekleri, bademli, portakallı Siena keki, Toskana Bölgesi’nin mutfağına dair çok şey anlatıyor. Aile restoranlarında karın doyurmak harika.