Yunanistan’ın en büyük adasıdır Girit. Sahilleri, pırıl pırıl denizleri, insanları, koylarıyla, doğasıyla her yıl binlerce turist çeker. İklim dolayısıyla zeytincilik oldukça gelişmiştir. Yunanistanın diğer adalarından daha çok gelişmiştir. Diğer adalar tamamen turizm üzerine kurulu olsalar da, Girit adasında yerli yaşam faaliyetleri daha fazla görülür.
Girit’te, Yunanistan’ın diğer adalarında uygulanmaya başlayan kapıda vize uygulaması yapılmamaktadır. Yunanistan vizesine başvuracaksınız, ya da en kolayı schengen vizesine başvuracaksınız. Hazırda bir schengen vizeniz varsa yine rahatlıkla giriş çıkış yapabilirsiniz.
Girit’e gidiş için ise çeşitli alternatifler mevcuttur. 3 adet havaalanı bulunmaktadır. İstanbul’dan Atina aktarmalı olarak gidebilir. Atina 1 saat, Atina’dan Girit 45-50 dakika sürüyor. En güzel gidiş alternatifi budur. Fakat deniz yolcuğu yapmak isterseniz yine Atina’dan kalkan dev gemilerle, doya doya deniz yolculuğu tecrübesini yaşayabilirsiniz. 9-10 saat sürmektedir.
Girit’e eğer bir yaz ayı gidiyorsanız gündüzleri plajları akşam üzerleri gezmeye ayırmanızda fayda vardır. sıcaklıktan dolayı bunalabilirsiniz.
İlk gidilebilecek yerlerden birisi Rethimino. Yaz ayları sıcaklık 40 dereceyi bulur. Bu nedenle sabah erken gezintinizi yapabilir sonra denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Gezilmesi gerekli çok güzel bir kalesi vardır. kale dibinde denize de girebilirsiniz. Kalede devamlı sanat sergisi olmakta denk gelirseniz mutlaka gezmelisiniz. Özgürlük çeşmesi de görülmesi suyundan içilmesi gerekli bir yapıdır. Rethimino’da ki Kalives plajı denize girilebilecek en güzel yeridir. Pırıl pırıl deniz ve çok temiz kum bir kumsalı vardır. Kalives plajında çok güzel yemek yiyebileceğiz restoranlar vardır. Girit genel olarak pahalı bir yerdir. Haliyle buradaki restoranlar da Türkiye’ye oranla biraz pahalı gelebilir.
Bir diğer gidilecek yerlerden biri Chorafakia. Girit’te denizler ve plajlar genel olarak güzeldir. Chorafakia’da denize girdikten sonra, yakındaki koyları gezip, denize girmenizde fayda vardır. Loutraki ve Marathi bunlardandır. Özellikle Marathi aile koyudur. Her yerde bir çocuk aile görmeniz çok olasıdır.
Güney plajları uzun Girit gezinizde mutlaka gidilmesi gereklidir. Genelde herkesin gittiği yerler olduğundan çok kalabalıktır. Paleochoro ilk gidilmesi gerekli yerdir. Kaldığınız yöre göre değişir fakat uzun ve zahmetli bir yoldur. Fakat gittiğinizde her şeye değdini fark edeceksiniz. İlk girişten itibaren derinleşir denizi. Fakat dibi taş olduğu için muhteşem berraklıktadır. Taşlar çakıl olmayıp yassı büyük taşlar olduğundan rahattır. Fakat yoğunlardan kayma riski vardır. Burada denizden çıkmak istemeyeceksiniz. Kafelerinde yemek yiyebilir çeşit çeşit yunan biralarını tecrübe edebilirsiniz. Burada kabak çiçeği dolmasını ve bir salyangoz yemeği olan snail’i mutlaka tatmalısınız.
Gidilecek bir diğer sahil ise sougia. Çok güzel ve keyifli bir dağ yolundan gidilir. Hiç bunalmadan orman havası ala ala rahat rahat gdilir. Girit’te, gidiş yolunun zahmeti yüzünden çok fazla kimse tavsiye etmez Sougia yı. Fakat sakin, yalnız kalıp, doğa manzarası içinde muhteşem denizine girebileceğiniz en güzel yerdir.
Denizlere plajlara ara verip birazda gezmek istenirse Girit arkeoloji müzesi, mitoloji severlerin mutlaka gitmesi gereken zeus’n doğduğu yer olarak kabul edilen Dikteon mağarası gezilmeli.
Çok güzel bir balıkçı kasabası olan Elaunda’da gezilmeli. Balığın en tazesini en lezzetlisini burada yersiniz. Poros kanalında mutlaka tekne turu yapmalı, istenirse oradaki adacıkları da ziyaret edebilirsiniz.
Girit peynirlerini tatmalı, bu peynirlerle Şarap zevkiniz var ise şarap içmelisiniz. Balıklardan tatmanız gerektiğini söylememe gerek yoktur. Bunların yanında Ahtapot ızgarayı, ızgara salyangozu mutlaka tatmalısınız. Rakı seviyorsanız değişik bir tat olan dut rakısı da denenmeli. Kendi ürettikleri zeytin yağından yapılan yemekleri de hepsini yiyemeseniz de azar azar mutlaka tatmalısınız.