Amsterdam, 820.000 kişilik nüfusu, sanatsal geçmişi, mükemmel kanal sistemleri, dar evleri ile, Hollanda’nın en kalabalık ve yaşam dolu şehridir. Şehrin günümüzde kullanılan mimarisi ve yapısı 17. Yüzyılda, Altın Çağ’dan etklilenmiştir. Şehrin en karakteristik özelliği, bisiklet şehri olmasıdır. Yılda ortalama 3.5 milyon turiste hizmet etmekte olan şehir Avrupa’nın en nadide ve modern şehirlerinden birisidir.
Amsterdam’a hava yolu kullanarak geldiyseniz, Schiphol Havaalanında inecek, yüksek hızlı tren ya da otobüs ile kolayca şehir merkezine geçebilirsiniz. Hollanda, Avrupa’da İngilizce konuşma yüzdesi en fazla olan ülkedir. Gezmeye başlamadan önce, günlük, haftalık olarak satılan IAMSTERDAM kartını almak, en akıllıca iş olacaktır. Zira Amsterdam oldukça pahalı bir şehirdir, kart ile ücretsiz, sınırsız ulaşım yapabilir, tüm müzeleri ücretsiz kullanabilir ve 1 adet kanal turu alabilirsiniz.
Kış ayları dışında gezecekseniz, kesinlikle şehri yürüyerek keşfetmelisiniz. Her bir noktası inanılmaz güzel manzaralara, tarihe ve nefes kesen kanal sistemleri ile doludur. Ayrıca insanları oldukça kibar ve yardımseverdir. Bir diğer seçenek de, Amsterdam’ı bisiklet ile gezmektir. Ancak şuna dikkat edilmelidir.
Kanal Turu (Boat Cruise)
Amsterdam’ı gezmeye başlamadan önce yapmanız gereken ilk şey, yaklaşık 10-13 Euro civarinda olan kanal turu yapmaktadır. Şehrin en ünlü kanallarından geçebilir, rehberli ses kayıtları ile dinleyebilir, ve gezeceğiniz en önemli binalar hakkında bilgi alabilir, ilk bakışınızı yapabilirsiniz.
Dam Meydanı (Dam Square)
Şehrin ana tren istasyonuna yalnızca 500 metre uzaklıkta olan, Amsterdam’ın en ünlü ve önemli meydanıdır. Bölgede Kraliyet Sarayı (Royal Palace), Nieuwe Kerk, Ulusal Anıt Müzesi ve dünyaca ünlü Madame Tussauds Müzesi bulunmaktadır. Ayrıca gezerken yol üstünden Amsterdam’ın ünlü patates kızartması ve sosu alınarak kesinlikle denenmelidir.
Begijnhof
Bu alana, şehri yürüyerek gezenler genellikle rastlamaktadır. 14. Yüzyılda yapılmış evler, geçmişte Romalı Katolik kadınların yaşadığı bir alandı. Günümüzde yine yalnızca bekar bayanlara verilmiş alan, oldukça sessiz ve dinlendirici bir bölgedir, Amsterdam’ın en eski binası, evleri buradadır.
Red Light District (Kırmızı Fener Sokağı)
Amsterdam’da uyuşturucu ve genel evler kanun korumasıyla serbesttir. Bu caddede, kanalın her iki tarafında kırmızı ve mavi neonlu camekanlarda hayat kadınları bulunmaktadır. Cadde sanılanın aksine oldukça güvenli bir bölgedir, sivil polis ve polis sürekli devriye gezmektedir. Ayrıca Avrupa’dan ve Hollanda’nın yerlisi birçok insan, ailesiyle, çocuklarıyla bu caddeyi gezmektedir. Çok ilginç hediyelik eşya, kafe, bar ve mağazalarla burada karşılaşabilirsiniz.
Amsterdam Kraliyet Sarayı (Koninklijk Paleis te Amsterdam)
Dam Meydanının karşısında bulunan oldukça gösterişli ve muazzam bir mimariye sahip, 1655 yılında kurulmuş belediye binasıdır. Binanın güzelliği tüm Avrupa’da bilinmektedir ve birkaç sene önce Dünyanın 8. Harikası olarak anılmaktaydı. Günümüzde kraliyet sarayına dönüştürülmüştür.
Van Gogh Müzesi
Yılda 1.5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapan, Van Gogh ve işlerinin, eserlerinin, eşyalarının sergilendiği dünyadaki en büyük müzedir. Ulusal bir müze olarak geçer ve sıradışı mimarisi bile içeriye girmeyecekler için, görülmeye değerdir.
Vondelpark
Amsterdam’da şehrin ortasındaki kocaman, oldukça ünlü, en büyük ve en önemli parktır. Yaklaşık 10-11 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Geçmişte para biriktirip bu alanı alan sıradan Amsterdam vatandaşları tarafından kurulmuş ve zamanla genişleyerek bu boyuta ulaşmıştır. Şehrin hızından, canlılığından yoruldu iseniz yiyecek, içeceklerinizi alıp bu parkta oturabilirsiniz.
Rijksmuseum
Dünyadaki en önemli müzelerden, Hollanda’nın ulusal müzesi Rijksmuseum, tarihin ve sanatın binasıdır. Müzeler meydanında, Van Gogh Müzesi, Concertgebouw, Stedeljik ile bulunmaktadır. 10 yıllık harika bir restorasyondan sonra 2013 yılında Kraliçe tarafından açılmıştır ve ziyaretçilerini 8000 parçalık nefes kesen koleksiyonu ile beklemektedir. Ayrıca müzenin önünde ünlü ‘’I Amsterdam’’ adlı sütun bulunmaktadır.
Notlar

• Resmi olmayan taksileri kullanmayın, her şehirde olduğu gibi burada da serbest taksiciler turistlerden fazla para almaktadır.
• Red Light District’de fotoğraf, video çekmek yasaktır, başınız polis ile çok ciddi belaya girer.
• Keyif verici madde kullanımı, kanunen onaylı coffee shoplardan yapılmalıdır. Amsterdam bu konuda çok hassastır ve şehrin her yerinde tabelalar bulunmaktadır.
• Dünyanın en temiz çeşme suyunun burada olduğu söylenir, tamamen içilebilirdir.
• Hediye olarak, dünyanın en lezzetli teker peynirleri, tahta ayakkabılar, lale ve lale tohumları, birçok eğlence ürünü ve rüzgar gülü maketleri alınabilir.