Roma, İtalya’nın cazibeli, turist merkezlerinden oluşan tarihi şehri, aynı zamanda başkentidir. Günümüz Roma’sı, enerjik ve yaşam dolu, geçmişinden her yerde izler taşıyan bir şehirdir. Roma’da eski Roma siteleri, orta çağ ve Rönesans yapılarını, çeşmelerini, müzeleri ve harika bahçeleri göreceksiniz. Geçmişten günümüze şehir, yaşayan bir Roma İmparatorluğu müzesidir. Aynı zamanda çok sayıda iştah açıcı restaurantlara, kafe ve gece yaşantısına da sahiptir. Şehir çok büyük olmasına rağmen, tarihi merkez oldukça küçük ve yapılar birbirine yakın olduğundan yürümeyi kolaylaştırır.
Colesseum (Kolezyum)
Herhalde Roma dendiğinde hemen hemen herkesin aklına bu yapı gelmektedir. Birçok kanlı gladyatör muharebesini ağırlamış, 50.000 kişilik izleyici kapasitesine sahip, mühendislik harikası yapıdır. Günümüzde ise bu büyük karmaşık yapı turistlerin en fazla tercih ettiği yerlerin başında gelmektedir. Bilet kuyruğundan kurtulmak için online bilet alabilirsiniz. Ayrıca hemen yanındaki Colesseum Müzesi de kaçırılmaması gereken yapılardan birisidir.
Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi)
Garip bir şekilde Türkçe’ye Aşk Çeşmesi olarak geçmiş Fontana de Trevi, Roma’nın tam merkezinde birçok restaurant, gece kulübü ve küçük dükkanların ortasında yer almaktadır. 1700’lerin ortasında bitirilen yapı, mitolojik bir mimariye sahiptir. Denizlerin tanrısı Neptün’ün, denizlerden sadık Triton atları ile çıkışını konu edinmiştir. Efsaneye göre, Aşk Çeşmesi’ne sağ elinizle, sol omzunuz üzerinden atılacak para, sizi tekrar Roma’ya getirecek, hayatınızın aşkı ile burada tanışmanızı sağlayacaktır. Özellikle gece ışıklandırılmış bu çeşmeyi gözden kaçırmamalısınız.
Pantheon Tapınağı
Hemen hemen her gün açık, MÖ 120’de yapılmasına karşın devasa boyutları ile Pantheon birçok turistin ücretsiz de olması nedeniyle gözde noktasıdır. İçerisinde 3 ünlü İtalyan sanatçısının mezarı, anıtlar, eski Roma eşyaları bulundurur. Ayrıca birçok pagan eşyasına da ev sahipliği yapmaktadır.
Piazza di Spagna (İspanyol Merdivenleri)
Bir diğer en yaygın olarak bilinen turist merkezi ise, adını merdivenin başında bulunan İspanyol elçiliğinden alan İspanyol Merdivenleridir. Özellikle bahar aylarında tıklım tıklım dolu olan bu merdivenlerde, sohbet, muhabbet eden yeni tanışan fotoğraf çeken bir çok insan mevcuttur. Ayrıca merkezde bulunması ile birçok alşveriş erkezi hediyelik eşya dükkanına da yakındır.
Fotoğraf: Moyan Brenn
San Luigi dei Francesi Kilisesi
Caravaggio’nun ölümsüz sanat çalışmaları, duvarlardaki milyarlarca ayrıntı gizli eserlerini içeren kilise, oldukça modern yapısı ile ziyaretçilerine ücretsiz olarak servis vermektedir.
Sant Angelo Kalesi
Roma’nın 14. İmparatoru tarafından MÖ 138’de yaptırılan bu kale, tarih boyunca çok çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Sığınak, askeri depo, ve hapishane olarak hizmet vermiştir. Özellikle birçok papaz ve papalar, dini bir sığınak olarak bu kaleyi kullanmışlardır. Günümüzde ise Sant Angelo Kalesi, geçmişini, kuruluşunu ve Roma’dan kalanları anlatan bir müze haline gelmiştir, orjinalliğini korumaktadır.
Ostia Antica
Roma’nın yerleşik ilk kolonisinin kurulduğu antik kenttir. Denize yaklaşık 30 km uzaklıktadır, antik kent olmasının yanı sıra liman kentidir. İçerisinde Pompeii’nin tüm izlerini, kalıntılarını taşır. Yıllarca korsanlar tarafından yağmalanmasına rağmen, çok deişik kültürlere ev sahipliği yapıp, halen ayakta durmaktadır. Günümüzde turistler, kalıntıları, askeri kampları, tapınakları, forumları ve sinagogları gezerek kendilerini Roma tarihinin içerisinde bulabilirler.
Roman Forum
Roman forum ya da From Romanum, Roma’nın oldukça merkezi bir alanıydı. Roma’nın geçirdiği tüm değişimlerde politik, sivil ve dini bir merkezdi. Olağanüstü tapınaklardan, senato evine kadar çok geniş yelpazede kalıntı içeren Roman forum, yüzyıllar boyunca ayakta kalmıştır. Roma gezinizi Roman Forum’u gezmeden bitirmemenizi şiddetle tavsiye ederiz.
Musei Vaticani (Vatikan Müzesi)
Vatikan Müzesi, gelmiş geçmiş en etkileyici ve önemli tarihsel sanat eserlerine, çalışmalara ev sahipliği yapan dini bir evdir. Hemen hemen her Roma döneminde eserler, izler bulunabilir. Raphael’in odası, gerçekçi ve efsanevi çalışmalarıyla kaçırılmaması gereken ilk kısımdır. Ayrıca müzenin içinde Mısır ve Gürcü kökenli eşyalar da bulunmaktadır. İlerledikçe Leonardo Da Vinci’nin eserleri ile karşılaşacaksınız. Ancak herkesin olduğu gibi Vatikan’ın en gözde yeri, Sistine Chapel’dir. Bu bölge müzenin en sonunda, çıkışta bulunur ve bu alana gelmek için tüm müzeyi gezmeniz gerekmektedir. Michelangelo tarafından 4 yılda tamamlanmış bu ünlü tavan, eski ve yeni denemelerin, dünyanın yaratılışının ve günahların görsel olarak sunumunu içerir. Olağanüstü ayrıntılarla, mükemmel bir baş yapıttır.