Mezeler Doğu Akdeniz Mutfağının vazgeçilmez tatlarındandır. Bazen ana yemekten önce bazen de alkollü sofralarda tüketilirler. Genellikle soğuk servis edilir az da olsa sıcak servis edilen türleri vardır. Mezeleri üç ana gruba ayırabiliriz. Bunlardan ilki yoğurtlu mezeler ikincisi zeytinyağlı mezeler ve sonuncusu da et içeren mezelerdir.
Mezeler genellikle fazla yapılır ve tam olarak tüketilmezler. Artan mezeleri saklamanın belli başlı bir kaç püf noktası vardır. Hangi tür yiyecek saklayacak olursanız olun bunun için en önemli materyal saklama kaplarıdır.
Saklama kapları içeride olan havayı hapsederek hava giriş çıkışını engeller ve içeride daha fazla bakteri üremesine izin vermez. İlk olarak yoğrutlu mezelerden başlayalım.
Yoğurtlu mezeleri özellikle sarımsak içeriyorsa 4-5 güne kadar saklama kaplarında buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. Eğer sarımsak içermiyorsa üç günden sonra yeniden kullanmak tavsiye edilmez. Yoğurtlu mezelere bir kaç örnek vermek gerekirse haydari, yoğurtlu semizotu, cacık en çabuk akla gelen örneklerdendir.
İkinci olarak zeytinyağlı mezelerden bahsetmek gerekirse çoğu saklama kaplarında iki üç gün dayanabilmektedirler. Eğer salatayı da bu gruba dahil edeceksek olursak salatayı saklamamanızı taviseye ederiz çünkü salatayı saklayınca tadı değişir ve besin değerleri kaybolur. Zeytinyağlı enginar, közde biber, deniz börülcesi, humus, fava, piyaz, ve bütün yeşillikli salatalar bu gruba verilebilecek en güzel örneklerdendir.
Son olarak etli mezeleri saklamanızı kesinlikle tavsiye etmeyiz çünkü et yapısı gereği çok çabuk bozulabilen bir maddedir. Onları ertesi gün yemeniz bile zehirlenmenize yol açabilir. Etli mezelere de ahtapot, karides, kalamar, çiğ köfte, arnavut ciğeri ve midyeyi örnek verebiliriz.
Son olarak saklayacağınız dolabın ısı dağıtımı açısından düzgün çalışabilmesi için çok dolu olmamasına ve 4-5 derece civarında çalışmasına özen gösterin. İmkanınız varsa da tüketebileceğiniz kadar hazırlayıp saklamamak en iyi çözümdür.