Tanımlanması mümkün olmayan bir düzende işler ve düzen bozulduğunda asla eskisi gibi olmaz.Biz düzenin bozulmaması için yapmamız gerekenleri , bilmemize rağmen çoğu zaman yapmayarak problemlerle yüzyüze kalırız.


sağlık: işte düzenin en önemli kısmı budur.Bunu korumak,idame ettirmek çoğunlukla bizim elimizdedir.
Sistemimiz ağız ve dişlerle başlar.Dişler belkide çok olduğu için kayıp edilmesi önemsenmeyen organlarımızdır.Oysa herbir diş ve diş eti tüm vücudu besleyen damarlarla iletişimde ,tüm gıda akışının olduğu ve tüm dengenin merkezi olan kısımdır.Her diş bir diğeri ile kapanışında milimetrik bir düzen içinde yer alır.Bu düzen kişinin tüm çiğneme kasları,sırt ve omurga kasları ile bağlantıdadır.Buradaki ufak bir bozukluk ileri de bel ağrısına kadar varan sıkıntılarla ortaya çıkar.Sonrasında doktor doktor dolaşan ve haplarla yaşayan sağlıksız insanlar oluruz.

Dişin önemini anlamak ve buna göre yaşamak sağlığımız anahtarıdır.

Dişler, çene kemiği içine gömülmüş ve etrafı diş eti ile sarılmış dokulardır. Ağız içinde normal flora adını verdiğimiz milyarlarca bakteri yaşamaktadır. Bu tıpkı mide, bağırsak ve genital bölge florası gibidir. Buradaki denge önemlidir. Bu dengeyi bozan bizim kötü alışkanlıklarımızdır. Fırçalamanın önemi her zaman küçümsenen bir durumdur. Oysa ki bu tüm dengeyi sağlayan ağız içinin dengedeki durumudur.

Ağız içi, enfeksiyon için bakteri, ısı ve besin olarak çok uygun bir ortamdır. Burada yapılacak şey besinlerin birikmesini engellemektir.Bu günlük diş fırçalama ve diş ipi kullanımı yanında düzenli 6 aylık kontrollerle sağlanacak bir durumdur.

Eksik bakım sonucu öncelikle diş etleri şişmeye ve kızarmaya başlar. Bu iltihabın ağızdaki ilk bulgularıdır. Genel kan tablosunda da izlenebilen bu durum müdahale edilmez ise kronik denilen sessiz ve çok da belirti vermeyen formda ilerlemeye başlar. Yani ağız içinde dişi saran yoğun bir enfeksiyon ve buna bağlı çene kemiğinde erimeler meydana gelir. Dişlerin normal pozisyonu kaybederek yer değiştirmeye başlar. Bu hastaların çoğunda sebepsiz baş ve boyun ağrıları görülmeye başlar. Ağız içinde çok kötü bir koku çevreyi etkilemektedir. Kişinin sosyal iletişimi ya da eş ilişkisi bu koku ile direkt olarak bozulur. İçine kapanan bu kişiler ağrıları daha da yoğun yaşamaya başlarlar.

Daha sonra ağız içindeki bu enfeksiyon kan dolaşımı ile kalp kası ve dokularını etkiler.Kalp krizi vakalarının %70 ne yakında diş eti hastalığı tanımlanmıştır. Özellikle sigara içilmesi bu yüzdeyi giderek artırır.
Kan damarları bu enfekte kanı böbrek akciğer gibi organlara da taşımaktadır.Kişilerin yaşadığı iç organ problemlerin başlangıcı enfeksiyonun vücutta ,yani ağız içinde sürekli olmasıdır.

Özellikle gebelikte diş eti problemi bebek için önemli problemdir.Düşük olasılığı,erken doğum ve düşük doğum ağırlığı olan bebeklerde annelerin çoğunda diş eti problemi tanımlanmıştır.

Ağız içi bakterilerinin erkeklerin ereksiyon problemlerine sebep olduğu son çalışmalarda kanıtlanmıştır.
Diabetgibi kollogen dokuları etkileyen sistemik hastalıklarda diş eti enfeksiyonu hastanın tablosunu daima negatif etkilemektedir.

Psikolojimizden başlayarak tüm sağlığımızı etkileyen dişlerin, öncelikle çok önemli organlar olduğunu kabul etmemiz gerekir.Bir diş çekimi bir organ kaybıdır. Dolayısı ile daima sağlığın başının diş fırçalamak ile başladığını hatırlamak gereklidir.

Kendimizi iyi hissetmemizin en önemli kısmı estetik duruşumuzdur.Bu daima genç ve güzel görünmeyi arzulamaktır.Burada en önemli görselimiz dişlerimizdir.Sağlıklı diş etleri güzel dişler sizi daima mutlu eder,mutlu gösterir. Estetiğini beğenmediğiniz diş için bile tedavi gerektiğinde diş etiniz sağlıklı ise iyi sonuç alınır.Kanamalı şiş diş etleri ve kokan bir ağızda dişler ne kadar beyaz olsa da anlamı yoktur. Güzel diş sağlıklı diştir.Sağlıklı diş ise bilinçli sağlıklı insanların kazanımıdır.

Diş Hekimi
Dr. Sibel Örsal