Borsada, anonim şirket olarak teşkil edilmiş ve sermayesi belirli bir büyüklüğe ulaşmış firmalar kote edilir. Bu firmalar mevcut sermaye paylarının bir kısmını halka açık olarak piyasaya sürdüklerinden borsada yer alırlar. Kısaca değinmek gerekirse; başvuru için gerekli muhasebesel ve denetimsel zorunlulukları yerine getiren, ana sözleşmesine uygun olarak borsaya kote olmak için pay senetleri çıkartan kuruluşlar taleplerini SPK' ya iletirler. Uygun görülen şirketler borsada yeralırlar. Yer aldıkları süre boyunca açıklık ilkesi gereği yaptıkları tüm yatırımları ve aldıkları kararları kısa adı KAP olan Kamuoyu Aydınlatma Platformu' na bildirmek zorundadırlar. Yatırımcılar bu bildirimlerden yola çıkarak firmayı inceleyip yatırım kararı verirler.
Bir firmanın hisse senedini almak o firmaya elimizdeki pay senedi oranında ortak olmak demektir. Dolayısıyla ortak olduğumuz firmanın tüm hareketlerini bilmek isteriz. İşte KAP'ın amacı da budur. Öncelikle yatırım yapacağımız hisse senedini seçmemiz gerekir. Seçmek için de senetleri daha doğrusu firmaları incelemek gerekir. İncelerken;

• Sermaye yapısı nedir?
• Ortaklık yapısı nedir?
• Faaliyet konusu nedir?
• Önümüzdeki dönem beklentileri nelerdir?
• Son açıklanan mali verileri önceki senelerin aynı dönemi kıyaslandığında durumu nedir?
• Bir yada bir kaç kişinin hareketlerinden etkilenir mi?

gibi sorulara yanıt vermeye çalışılmalıdır.
Borsada işlem gören tüm senetler hakkında bu derece bilgi sahibi olmamız mümkün değil. Bu yüzden bireysel yatırımcı isek kendimiz için en fazla 6-7 tane senet seçmeli ve onlara yoğunlaşmalıyız. Hareketlerini önceki senelerde aynı dönemi ve içinde bulunduğu endeksi kıyaslayarak yapmalıyız. Bazı senetlerde dönemsellik veya mevsimsellik etkileri görülebilir. Ya da dahil olduğu endeksten aykırı hareketler yapması farklı sorunlarının olduğunu gösterebilir.
İlk yatırım yapacağımız senetlerin büyük sermayeli çok ortaklı şirketler olması riskimizi azaltır. Çünkü ortaklarının birisinin yanlış bir hareketi veya elinde yüklü miktarda parası bulunan yatırımcının fiyat dengesini kolaylıkla bozmasız çok daha zor olur. Bu konuda tanınmış holdingler veya bankaların hisse senetleri biçilmiş kaftandır.
Senedimizi belirledikten sonra alım yapma zamanı geldi. Yakalaya bildiğimiz en düşük noktadan almak önemlidir. Günlük yükselme alçalmalarından ziyade genel fiyat ortalamasının neresinde olduğuna bakılmalıdır. Son günlerin iyi yükselen bir senedini almak mantıklı değildir. Zaten yürüyeceği yolu yürümüş olan senet kısa süre sonra kar satışları(sizden çok önce çok daha düşük fiyatlı iken senedi alıp şuan karda olan kişiler karını nakde dönüştürmek isteyebiliriler.) ile bir miktar gerileyecektir.
Borsada oluşan bir durumdan ziyade beklenti alınır/satılır. Örneğin bir firmanın 3. Çeyrek bilançolarının gerek sektör gerekse de kendi ortalamasının çok üzerinde geleceğini varsayalım. Bu bir beklentidir ve para eder. Yani insanlar bu durum gerçekleşirse hisse senedinin fiyatı yükselir diye düşünerek yatırım yaparlar. Açıklanacak güne kadar bu yatırımlar devam eder. Açıklandığı anda, artık alım ve artış durur. Çünkü beklenti gerçekleşmiş ve bundan sonrası için bir şey kalmamıştır.
Hisse senetlerinden bazıları temettü adı verilen ödemeler yapmaktadır. Temettü firmaya elinizdeki senet miktarınca ortak olduğunuz için kardan payınıza düşen miktardır. Firmalar bazen temettüyü para olarak verirken bazen de hisse senedi olarak vermektedir. Buna senedin yavrulaması denir.
Son olarak bir kaç öneride bulunmak gerekirse;

• Gözden çıkartabileceğiniz bir para ile girin
• Çok konuşulan ve tavsiye edileni değil kendi beğendiğiniz hisse senetleri alın.
• Analiz yaparak büyük şirketlere uzun vadeli yatırımlar yapın.