İster ikinci el, ister projeden sıfır daire almaya karar verin dikkat etmeniz gereken birçok şey olduğunu unutmamalsınız. Öncelikle şuna karar vermelisıniz: Alacağınız daire yaşamak için mi yoksa yatırım için mi? Eğer amacınız yatırım yapmaksa, önceliğiniz alacağınız dairenin az bir maliyetle çok gelir getirebilecek kapasitede olmasıdır. Şayet alacağınız evde yaşamayı düşünüyorsanız iş değişir. Bu sefer az maliyetten ziyade evin bulunduğu konum, çevresel faktörler; okula,iş yerine, pazar yerine, toplu taşıma duraklarına gibi yerlere uzaklığı, otoparkının, asansörünün olup olmaması gibi durumlar seçiminizi etkilemeli.
Satın alacağınız ev hali hazırda yapılmış yani kullanıma hazır durumdaysa tapu durumuna mutlaka dikkat edin. Tapu evi alacağınız kişiye mi ait kontrol edin.Bunun haricinde proje veya maket üzerinden mağdur olmadan konut sahibi olmayı düşünüyorsanız proje için ilgili birimlerden mutlaka inşaat için ruhsatlarının olup olmadığına bakın. Bazı inşaat şirketleri maket ve proje üzerinden satışını yaptıkları konutlar için gerekli izinleri alamadıklarından müşterilerini mağdur etmişlerdir. Gerçi son çıkan kanunla artık inşaat için ruhsat alınmadan proje üstünden satış yapmak mümkün değil.
Satın almayı düşündüğünüz konutun bulunduğu muhitte önceden bir fiyat araştırması yaparsak talip olduğunuz ev için bizden istenilen rakamın ne derece uygun olup olmadığına daha kolay karar verebilirsiniz. Bunun için o muhitte benzer özellikte olan evlerin fiyatlarını, bu tip evlerin kira bedellerini öğrenebilirsiniz. Böylelikle alacağınız evi kiraya versek kaç senede kendini amorti edeceğini de tahmin etmiş olursunuz.
Herkes şehir merkezinde konut alma imkanına sahip olamayabiliyor. Bu durumda da konutun toplu taşıma araçlarına, çarşı ve alış-veriş merkezlerine olan yakınlığı ön plana çıkıyor. Çevresel özelliklerinin yanı sıra konutun yapımında kullanılan malzemenin kalitesin ev içi işlerde kullanılan malzemenin, işçiliğin kalitesine kadar sorgulanacak pek çok şey var. 2000 yılında yürürlüğe giren ve 24043 sayılı resmi gazetede yayımlanan Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği'ne göre eski- yeni tüm konutların mantolama dediğimiz yalıtımın yapılması zorunlu hale geldi. Bunun dışında güneye bakan yani daha çok güneş gören evleri tercih edersek kışın ısınma problemi de yaşamamış olursunuz.
Bütün bunların haricinde konutun bulunduğu muhitteki suç işlenme oranından tutun da acil durumlarda ambulans, itfaiye araçlarının kolayca ulaşabileceğine, yakın çevrede yeşil alan-park olmasına, internet-telefon hizmetlerinin kolayca alınabilmesine kadar pek çok değişken konutun değerinin ve sizin yaşam kalitenizin ne düzeyde olacağının habercisi niteliğinde.