Dereotu, kendine has tadı ve kokusu ile hemen her yemeğe yakışmaktadır. Zayıflama programlarına dahil edilerek kilo vermeye yardımcı olur. Tiroit hormonlarına olan olumlu etkisi de göz ardı edilmemelidir.
Maydanozgillerden bir bitki olan dereotu, birçok zeytinyağlı yemekte ve salatalarda kullanıldığı gibi ekmek yapımında, bazı pilav, poğaça, hamur işi ve dolma içleri için de vazgeçilmezdir. Tek yapılması gereken birkaç dal dereotunu iyice yıkadıktan sonra ince ince kıyıp yemeğe ilave etmektir. Hoş görüntüsünden dolayı sofralarda çorba, salata, cacık gibi besinlerin üzerine koyularak, çiğ şekilde de servis yapılabilir.
Dereotu, tiroit hormonlarını düzenleyici, metabolizmayı hızlandırıcı ve ödem atıcı özelliklerinden dolayı zayıflamak için de kullanılır. Genel olarak sabah kahvaltılarında çeşitli çiğ sebzelerle, limon sıkılarak çiğ şekilde tüketilir. Lif içeriğinden dolayı uzun süre tok tutucu etkisi vardır. Antiseptik etkisinden dolayı ishal tedavisinde, kalsiyumdan zengin oluşuyla menopoz dönemindeki kadınlarda kullanımı tavsiye edilmektedir. Antioksidan özelliğin ile kansere karşı koruyucu etkisi de vardır.
Dereotunun günlük tüketimi için belirtilmiş bir miktar yoktur. Tohumlarından günde üç kez 1-4 gram, yağı ise günde 2-6 damla alınması önerilir. Ancak aşırı tüketimi sonucunda alerjik reaksiyonlar görülebilir. Tiroit ilacı kullanan kişilerin önce doktorlarına danışması önerilir. Hamile kadınların tüketimi tavsiye edilmemektedir. Ancak anne sütünü artırıcı etkisinden dolayı emziren anneler rahatlıkla tüketebilir.