Anksiyete Bozukluğu

buse · 13 Eylül 2015, 18:03

Anksiyete bozukluğu (YAB): Psikolojik bir rahatsızlık olan anksiyete bozukluğuna yol açan en önemli faktör strestir. Kadınların yakalanma olasılığı daha fazla olan bu psikolojik rahatsızlıkta, somatik bulgular çok fazla olduğu için vakaların üçte ikisi psikiyatristler tarafından altına alınmalıdır. YAB’ın belirtilerini maddeler halinde analiz etmek bu rahatsızlığın anlaşılmasında sizlere daha çok yardımcı olacaktır.

*İçinizde deprem oluyorsa, yüksek düzeyde heyecanlanma, çok fazla endişeli davranış gösterme, kaygı düzeyi çok yüksek olup çok telaşlı olma durumları

*Ruhsal açıdan kendinize şiddet uygularsınız. Strese bağlı bir davranış bozukluğudur. Kendinizi sinirli ve gergin hissedebilirsiniz. Etrafınızdaki insanlar sizin adeta zehir kustuğunuzu söylerler.

*Fiziksel yönden bozukluklarda vardır. Ellerde titreme, yoğun bir baş ağrısı, sürekli bir hareketlilik hali, şiddetli kas ağrıları ve kasların bir türlü gevşeyememesi. Kalp çarpıntısı ve mide krampları. Bu hastalığın tanısı konulabilmesi için tüm bu olguların bir hastada en az 6 ay gözlenmesi gerekmektedir.

Çok yoğun stres altında olan ve davranış bozukluğun yanında fiziksel açıdan da sıkıntılar çeken hastalara çevresindeki insanlarda yardımcı olmalı ve olabildiğince hassas davranmalılar çünkü zaten yoğun bir stresin altında olan hasta bu durumunu kendi lehine çevirebilmesi için çevresindeki insanlardan da destek görmelidir. O halde bu rahatsızlığı olan arkadaşlarımıza nasıl davranmalıyız?

*Bu kişiye yapacağımız en büyük yardım onu endişede bırakmamak ve kaygısını yükseltmemek olmalıdır. Onu bu endişeli davranışlarından kurtarmak için “gerginliğini azaltmayı öğretecek yöntemler” geliştirmelisiniz. Farklı bir düşünce tarzı geliştirerek bu durumdan kurtulmasına (çocukları, eşi, iş arkadaşları, gerekirse patronu, annesi, babası, dedeleri ) yardımcı olabilirsiniz.

*Bu hastalara kahve ve çay tüketmesinin kendisinde ne gibi zararlara yol açacağı öğretilmeli.

*Kesinlikle stres ve negatif düşünmenin, karamsarlığın, endişenin, yüksek düzey kaygının hastaya verdiği psikolojik ve fiziksel açıdan etkileri anlatılmalı ve hastada bu durumlara karşı farkındalığı yükseltmelisiniz. Tabi iletişim dili öz saygı zedeleyici şeklinde olmamalı aksine öz saygı geliştirici olmalı.

*Hastanın üzerinde baskı yapan durumları keşfetmesi sağlanmalı, öfkelendiğinde ve ya farklı tepkiler ortaya çıkmaya başlandığında yapacağı nefes egzersizleri, oto kontrolü sağlama ve sakinleştirici birkaç tüyo öğretilmelidir.

13 Eylül 2015, 18:03	#1
buse Üyelik tarihi: 15 Nisan 2015 Mesajlar: 12,520 Aldığı Beğeni: 0 Beğendikleri: 0	Anksiyete Bozukluğu Anksiyete bozukluğu (YAB): Psikolojik bir rahatsızlık olan anksiyete bozukluğuna yol açan en önemli faktör strestir. Kadınların yakalanma olasılığı daha fazla olan bu psikolojik rahatsızlıkta, somatik bulgular çok fazla olduğu için vakaların üçte ikisi psikiyatristler tarafından altına alınmalıdır. YAB’ın belirtilerini maddeler halinde analiz etmek bu rahatsızlığın anlaşılmasında sizlere daha çok yardımcı olacaktır. İçinizde deprem oluyorsa, yüksek düzeyde heyecanlanma, çok fazla endişeli davranış gösterme, kaygı düzeyi çok yüksek olup çok telaşlı olma durumları Ruhsal açıdan kendinize şiddet uygularsınız. Strese bağlı bir davranış bozukluğudur. Kendinizi sinirli ve gergin hissedebilirsiniz. Etrafınızdaki insanlar sizin adeta zehir kustuğunuzu söylerler. Fiziksel yönden bozukluklarda vardır. Ellerde titreme, yoğun bir baş ağrısı, sürekli bir hareketlilik hali, şiddetli kas ağrıları ve kasların bir türlü gevşeyememesi. Kalp çarpıntısı ve mide krampları. Bu hastalığın tanısı konulabilmesi için tüm bu olguların bir hastada en az 6 ay gözlenmesi gerekmektedir. Çok yoğun stres altında olan ve davranış bozukluğun yanında fiziksel açıdan da sıkıntılar çeken hastalara çevresindeki insanlarda yardımcı olmalı ve olabildiğince hassas davranmalılar çünkü zaten yoğun bir stresin altında olan hasta bu durumunu kendi lehine çevirebilmesi için çevresindeki insanlardan da destek görmelidir. O halde bu rahatsızlığı olan arkadaşlarımıza nasıl davranmalıyız? Bu kişiye yapacağımız en büyük yardım onu endişede bırakmamak ve kaygısını yükseltmemek olmalıdır. Onu bu endişeli davranışlarından kurtarmak için “gerginliğini azaltmayı öğretecek yöntemler” geliştirmelisiniz. Farklı bir düşünce tarzı geliştirerek bu durumdan kurtulmasına (çocukları, eşi, iş arkadaşları, gerekirse patronu, annesi, babası, dedeleri ) yardımcı olabilirsiniz. Bu hastalara kahve ve çay tüketmesinin kendisinde ne gibi zararlara yol açacağı öğretilmeli. Kesinlikle stres ve negatif düşünmenin, karamsarlığın, endişenin, yüksek düzey kaygının hastaya verdiği psikolojik ve fiziksel açıdan etkileri anlatılmalı ve hastada bu durumlara karşı farkındalığı yükseltmelisiniz. Tabi iletişim dili öz saygı zedeleyici şeklinde olmamalı aksine öz saygı geliştirici olmalı. *Hastanın üzerinde baskı yapan durumları keşfetmesi sağlanmalı, öfkelendiğinde ve ya farklı tepkiler ortaya çıkmaya başlandığında yapacağı nefes egzersizleri, oto kontrolü sağlama ve sakinleştirici birkaç tüyo öğretilmelidir.
	Alıntı Hızlı Cevap

Seçenekler	Arama
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder	Arama: Gelişmiş Arama Yap
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Forum	Günün Sözü
Powered by vBulletin® Version 3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.