Marihuana bir kadının yumurtlama döngüsünü bozabilir. Marihuana, sperme sayısını ve sperm kalitesini düşürerek erkekleri etkiler.

Eroin ve kokain kullanımı benzer etkilere neden olur, fakat riskli cinsel davranışlarla ilgili olarak kullanıcının PID ve HIV enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırır.

Kadınlarda, alkolün etkileri fetüs açısından fazladır ve ciddi sonuçlara yol açabilir. Bununla birlikte, kronik alkolizm yumurtlama bozukluklarıyla ilişkilidir ve bu nedenle doğurganlığı etkiler.Erkekler tarafından alkol kullanımı testosteron senteziyle ilgilidir ve sperm konsantrasyonu üzerinde etkisi vardır.Alkolizm bir erkeğin cinsel yanıtını etkileyebilir ve ereksiyonu sağlayamama veya sürdürememe nedeniyle iktidarsızlığa neden olabilir.
Doğum, 50 Yıl Öncesinden Daha Uzun Sürüyor Doğumun, 50 yıl öncesinden daha uzun sürdüğü belirlendi.
Kısırlık Tedavisi ve Yöntemleri

Kısırlık diğer bir adıyla infertelite 1 yıl boyunca kadın ve erkeğin hiçbir doğum kontrol yöntemi kullanmaksızın birlikte olduğu halde çocuk sahibi olamaması olarak tanımlanır. Kısırlık çeşitli sağlık sebepleriyle meydana gelir. Kadınlarda yumurtlamada meydana gelen bozukluklar, tüplerin hasarlı olması, rahim içini döşeyen dokunun rahim dışında gelişmesi, rahim kaynaklı sorunlar ve alerjik sebepler olarak tanımlanabilir. Erkeklerde ise yapısal bozukluklar, sperm üretiminde aksaklıklar, iltihabi hastalıklar, hormon bozuklukları; testosteron hormonu üretimini kontrol eden hormonlardaki bozukluk, çevresel etmenler; kanser tedavilerinde kullanılan ışın ve ilaç tedavileri sperm kalitesini ve üretimini etkileyebilir. Günümüzde infertelite korkulacak bir sorun değildir çünkü birçok tedavi alternatifi bulunmaktadır. Özellikle erken teşhis yaptıran çiftlerde %90 olumlu sonuçlar alınmaktadır. Kısırlıktan şüphelenen çiftlerin bir jinekoloğa başvurarak sperm analizi ve rahim filmi çektirmesi gerekir. Bu şekilde kapsamlı bir bilgi alan çiftler kısa sürede kısırlığa neden olan soruna yönelik tedavi alternatiflerden tercih yapabilirler. Kısırlık tedavisinde uygulanan yöntemler çiftlerin doğurganlığını etkileyen faktörlere göre değişir. Başlangıç olarak yaşam tarzında çeşitli değişiklikler önerilebilir. Doğurganlığı etkileyen sigara ve alkolden bir süre uzak durulabilir, eğer sürekli oturularak çalışılıyorsa çeşitli egzersizlerle daha aktif bir hayat benimsenebilir, düzenli ve dengeli beslenerek cinsel performans arttırılabilir. Daha sonra uygun görülen çeşitli ilaçlarla kadın ve erkekte doğurganlık arttırılabilir. Ancak eğer rahim ağzına ait problemler, sperm sayısı ve hareketliliğiyle alakalı problemler varsa veya açıklanamayan bir kısırlık söz konusuysa tercih edilen yöntem yapay döllenme olarak da adlandırılan aşılama yöntemidir. Tıptaki diğer adı inseminasyon olan bu yöntemde erkekten alınan sperm sayısı laboratuvar ortamında çeşitli yıkama işlemleriyle sperm hücreleri tüm sıvılardan arındırılır ve sperm hücreleri çok az bir sıvı içinde konsantre edilip sayı hareketlilik oranı arttırılır. Daha sonra bu sıvı ince bir katater yardımı ile rahim ağzından geçirilerek doğrudan rahim içine verilerek döllenmenin gerçekleşmesi sağlanabilir. Buna ek olarak yumurtalama ve tüp bebek tedavisi gibi uygulamalardan biri de tercih edilerek çiftler bebek sahibi yapılabilir. Sabırlı olunması gereken üreme tedavilerinde başarı oranı her yıl artmaktadır.Başarı oranı arttıkça bireyler mutlu bir şekilde hayalindeki çocuk sahibi olma özlemine bir adım daha yaklaşmaktadır.