Anne karnındaki bebeğin etrafını saran zara amniyon zarı, içini dolduran sıvıya ise amniyon sıvısı adı verilir. Gebeliğin ilk evresinden itibaren salgılanmaya başlayan amniyon, gebeliğin gelişimi için çok önemli işlevlere sahip dinamik bir sıvıdır.
Amniyon sıvısı bebeğin simetrik bir şekilde gelişmesini ve amniyon zarına yapışmasını önler, travmalara karşı korur. Aynı zmanda doğumun gerçekleşmesine yardım eder. Anne karnındaki bebeğin büyümesi, gelişebilmesi ve rahat bir şekilde hareket edebilmesi için bu sıvı gereklidir. Bu sıvının içerisinde kalan bebek herhangi bir zarar görmez. Gebeliğin 5. ayından itibaren anne karnındaki bebeğin vücudu renksiz tüylerle kaplanır. Bu tüyler, amniyon sıvısının bebeğin cildine zarar vermesini önler.
Nelerden oluşur?
Amniyon sıvısı %99 oranında sudan oluşur. %1’lik kısmını ise organik bir takım bileşenler, inorganik tuzlar ve bebekten dökülen epitel hücrelerden oluşur. Bebeğin cildinden; solunum, sindirim ve boşaltım sistemlerinden dökülen hücreler de amniyon sıvısının içerisinde bulunur. Bu özelliği ile kromozom haritası ve DNA analizi için kullanılabilen bir sıvıdır.
Amniyon sıvısı, suya benzeyen oldukça akışkan kıvamlı bir sıvıdır. Kendine özgü bir rengi ve kokusu vardır. Gebeliğin sonlarına doğru açık sarı ve bulanık renkli bir hal alır. Doğuma yaklaştıkça, anne karnındaki bebeğin bağırsaklarından mekonyum adı verilen bir madde salgılanmaya başlanır. Bu maddenin etkisiyle amniyon sıvısı yoğunlaşır ve rengi sarı- kahve, sarı- yeşil renk alır.