Bir sağlık kuruluşunda doğum yaptıysanız doğum öncesinde olduğu gibi doğum sonrasında da birtakım işlemler yapılmakta. Bunlardan biri de yeni doğanlara yapılan apgar incelemesi ya da diğer adıyla apgar skoru uygulamasıdır.
Apgar incelemesi ilk defa 1957 yılında Amerika' da bir kadın doğum uzmanı olan Dr. Viriginia APGAR tarafından bulunmuş ve uygulanmıştır. O günden sonra hızla yayılarak tüm dünyada standart olarak yeni doğan uygulaması olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Apgar incelemesinin bir puantaj tablosu vardır ve inceleme bu tabloya göre yapılmaktadır. Buna göre:
Kas tonu
Gevşekse = 0 puan
Kollar ve bacaklar bükülüyse = 1 puan
Bebek aktif ve hareketliyse = 2 puan
Kalp ritmi (atım sayısı)
Kalp atımı yoksa = 0 puan
Dakikada 100'ün altındaysa = 1 puan
Dakikada 100 ve üzeriyse = 2 puan
Uyaranlara Tepki Verme
Tepki yoksa = 0 puan
Sadece yüz buruşturma = 1 puan
Hapşırma, öksürme, elle veya ayakla itme, çekme = 2 puan
Cilt Rengi
Tüm vücut mavi-mor renkteyse = 0 puan
Vücut geneli pembe ama kol ve bacaklar mavi-morsa = 1 puan
Vücudun tamamı pembeleşmişse = 2 puan
Solunum ( Nefes alıp verme)
Solunum yok ya da aşırı yavaşsa = 0 puan
Yavaş ve düzensiz, kesik kesikse = 1 puan
Solunum düzenliyse ve bebek ağlıyorsa = 2 puan üzerinden değerlendirme yapılır. Toplamda 7 ila 10 arasında puan alan bebek normal sayılmakta; 4-6 puan arası alan bebeğin normale dönmesi için birtakım tedavilere gereksinimi olduğu, 3 ve altında puan alan bebeğin ise acilen müdahaleye ihtiyacı olduğu anlamına gelmektedir.
Apgar incelemesi bebeğin dünyaya geldiği ilk bir dakika içinde ve beşinci dakikada yapılır ve tablodaki bulgulara göre puanlanır. Bebeğin durumu aciliyet ihtiva ediyorsa derhal gerekli müdahaleler yapılır ve 10. dakikada tekrar puanlama yapılarak tedavinin işe yarayıp yaramadığı ölçülür. Elbette ki bu inceleme bebeğin gelecekteki hayatının bir yansıması demek değildir. Ancak ilk 10 dakikada hayat kurtaran bir uygulama olduğu için önem taşır.