Bir meyveyi ısırdıktan sonra üzerinde göreceğiniz kırmızılık, dişlerinizi fırçalarken tükürdüğünüzde lavabodaki pembelik ya da sabah uyandığınızda gözünüze çarpan yastığınızdaki kan lekesi…

Diş Hekimi Nedim SEVER
Tüm bunlar büyük olasılıkla dişetlerinizde bir sorun olduğunun habercisidir.
Sağlıklı dişeti pembe renktedir; sıkı bir dokusu vardır ve yüzeyi portakal kabuğu görünümündedir. Sağlıksız dişeti ise kırmızı ya da koyu kırmızı renkte, pelte kıvamında olmakla birlikte parlak bir yüzeye sahiptir. Üzerine dokunulduğunda kanama görülür. İleri düzeydeki dişeti problemlerinde ise dişeti kanamaları dışında dişeti çekilmesi ve dişin etrafında bulunan kemik dokusunda erimeler görülür.
Peki nedir dişetlerini bu kadar sorunlu yapan faktör?
Bakteri plağı: Yemeklerden sonra diş yüzeyinde oluşan yapışkan bir yapıdır. İçeriğinde yemek sırasında alınan gıdalarda bulunan zengin besin maddeleri ve bu besin maddeleriyle hayatını devam ettirebilen bakteriler bulunur. Tüm bu yapı diş yüzeylerine tutunarak yer edinir ve bir yaşam alanı oluştururlar. Diş etleriyle bakteri plağının uzun süreli birlikteliği ağız yapısının bakteri plağını yabancı cisim olarak algılamasına ve ardından da dişetlerinde fırçalama sonrası kanamaların görülmesine neden olur. Bu kanamalar ilk sinyallerdir ve genellikle fırçalamanın düzene girmesi ile sorun sona erer.
Bakteri plağının ağızda kalma süresi uzadıkça tükürüğümüzde bol miktarda bulunan minerallerin bu yapı içinde çökelmesiyle sertleşme başlar ve diş-dişeti birleşim yerinde taşlar oluşur. Bu taşlara diş tartarı veya diş taşı adı verilir. Diş taşlarının en fazla oluştuğu alanlar diş-dişeti birleşim yerleridir. Dişetleri diş taşlarına sürtündükçe tahriş olur; kızarır ve kanamalı hale gelir. Artık yapılması gereken şey diş hekimine gidip diş taşlarını temizletmektir. Daha da ihmal edilmiş olan bir ağızda, diş taşı birikimi ve dişetlerinin çekilmesi artmaya başlarken diş hassasiyetlerinin görülmesi sözkonusudur. Bu durum, artık gecikmeden bir dişeti hastalıkları uzmanı(periodontolog) tarafından müdahale edilmesi gerektiğinin en önemli belirtisi olabilir. Eğer durum ihmal edilip daha da gecikilir ise diş çevresindeki kemiğin erimesine ve oluşan taşların kemiğin yerini almaya başlamasına neden olur. Kemik kadar dayanıklı olmayan diş taşları dişi taşıyamaz ve dişlerde sallantılar görülür. Dişlerdeki sararma ve ağız kokusu artmış; belki de sabah kalkıldığında yastıkta kan lekesi görülmeye başlanmıştır. Hastalığın bu son evresinde müdahalede gecikmek, dişlerin çürük olmasalar da çekilmek zorunda kalınmasına neden olabilir.
Bahsedilen bu son süreçler elbette ki tamamen ihmal edilmiş bir ağızda görülür ancak kişiden kişiye değişen metabolizma nedeniyle hangi hızda ilerleyeceğini tahmin etmek güçtür. Bu nedenle, her dişeti kanamasının dişlerin sallanıp dökülmesine neden olabilecek bir sürecin başlangıcı olduğu unutulmamalı ve mutlaka diş hekimine başvurulmalıdır. Diş hekimi size hastalığın boyutu hakkında bilgi vererek gerekli ise dişeti hastalıkları uzmanı ile temas kurmanız yönünde uyarabilir. Unutulmamalıdır ki sağlıklı bir ağız, vücudumuzun diğer organlarının sağlığının da sigortasıdır…