Diş travmaları, çocuklarda oldukça sık rastlanılan, hem aile hem de çocuk için son derece stresli, can sıkıcı bir durum. Çocuklar yürümeye başladığı andan itibaren, özellikle 1-3 yaş arası düşme ve çarpmalar da başlıyor. Bununla birlikte okul çağındaki çocuklarda da travmalara sıklıkla rastlanıyor. Okulda koşuşturmalı oyunlardan birçok çocuğun dişi kırılarak nasibini alıyor. Diş hekimliğinde acil başvuru nedenlerinin başında ağız ve diş travmaları geldiğinin belirten Medipol Üniversitesi Hastanesi Pedodonti Uzmanı Dr. Serhan Didinen, oluşabilecek bu kazalarda neler yapılması gerektiğini anlattı.



Travmanın yol açtığı problem, dış görünüş kadar kötü olmuyor

Çocukta oluşan yaralanma ve hasarlarda vakit kaybedilmeden diş hekimine veya bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Özellikle toplumda travmaya uğrayan çocuğun görüntüsü, dikkat çekecek biçimde değişmemişse hekime başvuru geç oluyor ve bu durum yapılabilecek tedavinin başarısını kötü etkiliyor. Bunun aksine travma almış çocuğun dış görünümü bazen oldukça kötü oluyor ve bu da aile bireylerinde yüksek strese yol açıyor. Çoğunlukla travmanın yol açtığı problem, aslında dış görünüş kadar kötü olmuyor.

Travma esnasında çocuğun yanında bulunan ebeveyn veya diğer yakınlarının yapabilecekleri oldukça sınırlı olsa da, bazen bu müdahaleler sayesinde hasara uğramış dişlerin tedavisi oldukça kolaylaşabiliyor. Bu konuda veliler bilinçli olmalı, ellerindeki imkânlar doğrultusunda yapabilecekleri müdahaleleri uygulayabilmeli, uygulayabilecekleri herhangi bir şey yoksa hemen çocuğu tercihen bir pedodontiste, yoksa diş hekimine en hızlı şekilde ulaştırmalı.Özellikle dişlerin yerinden çıktığı durumlar buna örnektir. Eğer çocuğun hayat boyu kullanacağı daimi dişi bir çarpma - düşme sonucu yerinden çıkmışsa ve diş hekimine ulaşımı zorsa, köküne dokunmadan toprak gibi artıklardan temizlenip olabildiğince eski konumuna yakın bir şekilde aile fertleri veya o bölgede bulunan yardımcı bir kişi tarafından yerine yerleştirilmeli, bu başarılamıyorsa, süt içinde acil bir şekilde diş hekimine iletilmeli.

Bütün yaralanmalar mümkün olan en kısa sürede tedavi edilmeli. Yüz, dudak, yanak ve dil yaralanmalarında kırık diş parçası veya toprak parçalarının yara bölgesine saplanmış olabileceği unutulmamalı.

Travma hastalarının tedavi sonrası yara bölgesine ve dişlerine yapacakları bakım, tekrar travmadan korunması oldukça önemli. İyi bir bakım ve tedavi süreci uzun süreli başarılı tedavilere öncelik edecektir.